
05322741316

44 yıldır Düzce’de yazı ve sanat hayatından tanıdığımız Gazeteci Yazar Hayrullah Altay’ın davetlisİ olarak katıldığımız programda düne dair tespit ve yorumlarıyla edebiyatımıza katkı sunan meslektaşımız Hayrullah Altay’a sağlıklı ömürler diliyoruz.
*44 yıldır Düzce’de yazı ve sanat hayatından tanıdığımız Gazeteci Yazar Hayrullah Altay’ın davetlisİ olarak katıldığımız programda düne dair tespit ve yorumlarıyla edebiyatımıza katkı sunan meslektaşımız Hayrullah Altay’a sağlıklı ömürler diliyoruz.
HABER-YORUM: EROL TAYHAN
Gazeteci Yazar Hayrullah Altay, güncelleştirdiği kendi alanında tek olma özelliğine sahip “Hayatı Hecelemek” adlı kitabı başta olmak üzere bugüne kadar yayımlanan kitapları ve yazı geçmişi hakkında bilgilendirmede bulundu.
Düzce’de yerel gazetelerde yaklaşık 44 yıldır köşe yazarlığı yapan Hayrullah Altay, bu süre zarfında alanında tek olma özelliğine sahip “Hayatı Hecelemek” adlı kitabıyla başlayan; “Bulunmuş Defterden Şiirler”, “Bir Ölünün Mektubu”, “Bir Firarinin Günlüğü” adlı kitaplarının yanında, yazı geçmişini de içine alan bir sunum yaparak basılı kitaplarını Düzce’de görev yapan gazeteci dostlarıyla paylaştı.
23 Nisan Parkı’nda düzenlediği programla yazı geçmişinden de bahseden Hayrullah Altay "Edebiyatın toplumların gelişmesinde önemli rolü olan lokomotif güç olduğunu düşünüyorum. Bugün yazdığımız, belki alelade yazılar, gelecekte bilmediğimiz insanların bilmediğimiz arayışlarında önlerine çıkacak ve onlara yeni ufuklar açacak. Yazdıklarımızı okuyanlar, atalarının yaşadığı zamanlar hakkında bilgi sahibi olacaklar. Ben bundan sonra da Allah izin verirse içinde yaşadığım topluma ayna tutmaya, kendi seçtiğim yolda, edebiyatı aracı kılarak yazmaya devam edeceğim" dedi.
23 Nisan Parkı’nda gerçekleşen basın davetinin açılışında katılım sağlayanlara teşekkür ederek başlayan Altay; “ben de Düzce'nin eski basın mensuplarından biriyim” diyerek yazı hayatını şu sözlerle özetledi:
“1981 yılında rahmetli Şakir Karataş'ın gazetesi olan YENİ Düzce'de yayınlanan ilk şiirlerimle çıktığım bu yolculuğu, uzun yıllar DÜZCE POSTASI’nda devam ettirdim. Daha sonra Erol Tayhan'ın sahibi olduğu OBJEKTİF Gazetesi’nde yazılarım devam etti. Son olarak da Düzcenin Sesi gazetesinde köşe yazıları yazdım. Yani neresinden bakarsanız bakın, yerel medya arşivlerinde, Hayrullah Altay imzalı yedi sekiz bin yazı bulabilirsiniz.”
“ALTAY” KİTAPLARINI DA TANITTI
2006 yılında HAYATI HECELEMEK adlı kitabımı yayınladım. Bu, benim kekemelik hayatımın psikososyal boyutlarını anlatan bir kitaptır. Daha sonra, çok ilginç bir insanla karşılaştım. Hayat öyküsü inanılmazdı. Birkaç yıl devam eden ön çalışmadan sonra anılarımı, BİR FİRARÎNİN GÜNLÜĞÜ adıyla geçtiğimiz Aralık ayında romanlaştırdım. Aynı dönemde, şimdiye kadar yazdığım şiirlerin toplamını, BULUNMUŞ DEFTERDEN ŞİİRLER adı altında yayınladım.
Dedim ya, çalışmalarımla ilgili şanslı dönemdeydim. Yerel medyada yazdığım binlerce yazı arasında, güncelliğini asla yitirmeyecek olan yazılarım vardı. Benim yazdığım yazıları bilen arkadaşlar, yazdıklarımın çoğunun, soğuk yenebilecek yemek türünden, kültür hayatımıza yönelik kalıcı yazılar olduğunu bilirler. Bunların hiç olmazsa bir bölümünün, arşivler arasına sıkışıp kalmasına gönlüm razı olmadı. Titiz bir çalışma ile ve ince bir elekten geçirerek, atmışa yakın yazıyı, BİR ÖLÜNÜN MEKTUBU adı altında yayınladım.
Ve son olarak, 2006 yılında yayınlanan ve konusu itibarıyla alanında tek olan HAYATI HECELEMEK adlı çalışmamı yeniden gözden geçirerek, ilaveler yaparak ve fotoğraflar ekleyerek yeniden yayınladım.Şu sıralar tezgâhımda yine bir roman çalışması var. Allah ömür verdikçe de yazmaya devam edeceğim.” dedi.
Hayrullah Altay yazı geçmişi ve kitapları hakkındaki açıklamasını şu sözlerle toparladı:
“Değerli arkadaşlar, yaşadığı toplumda kendisinden sonrakilere kalıcı eserler bırakma çabasında olan biri olarak beni kitap yazmaya iten itici güç, içinde yaşadığım toplumun değerlerini geleceğe taşıma isteğinden başka bir şey değildir. Sanatsal çalışmalarım için de aynı şeyi söyleyebilirim. Bu hayatı bir kültür taşıyıcısı olarak yaşamanın kendimce anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Edebiyatın bu anlamda, tıpkı mimarî gibi, müzik gibi, sinema ve tiyatro gibi, belki de tüm bunların anası, çıkış noktası sayılabilecek ve toplumların gelişmesinde önemli rolü olan lokomotif güç olduğunu düşünüyorum.
Yazdıklarımızı veya yazdıklarınızı kaç kişi okuyor ki diye düşünebilirsiniz. Doğru...
Zaten okuyanı ve düşüneni binde birden daha az olan bir toplumda, hele ki seyretmeye meyilli insanların çoğu, yazdıklarınızdan haberdar bile olmayabilirler. Ama unutmayın ki, bugün geçmişe dair ne öğreniyorsak veya öğrenmek istiyorsak, geçmişte yazılanlara başvurmak zorundayız.
Bugün Düzce’nin geçmişini merak edenler için otuz, kırk, elli yıl öncesine ait ele geçen bir yazı,
İlgilisi için altın değerindedir. Hele ki yüz yıllık bir yazı bulduğunuz zaman, onu çerçeveleyip duvara asarsınız. Yıllardan beri Düzce’ye ait bir deyiş, bir mâni, bir şiir aranıp durdu. Belki hâlâ aranıyor. Hepinizin tanıdığı, İstanbul’da gazetecilik yapan Mehmet Şimşek, bir defineci heyecanıyla eski Düzce’den bahseden yazıları bulup yayınladıkça heyecanlanıyoruz. Çünkü geçmişimize ışık tutuyor. Aydınlanıyoruz.
Bu, yarın da böyle olacak. Bugün yazdığımız, belki alelade yazdığımız yazılar, gelecekte bilmediğimiz insanların bilmediğimiz arayışlarında önlerine çıkacak ve onlara yeni ufuklar açacak. Yazdıklarımızı okuyanlar, atalarının yaşadığı zamanlar hakkında bilgi sahibi olacaklar. Babamın bir sözü vardı, “hatırda kalmayan satırda kalır” derdi.
Yazdığı kitaplar ve yazı geçmişi hakkında bilgiler veren Hayrullah Altay,kendisinin kitap tanıtım toplantısına gelen gazeteci ve dostlarına hitabını şu sözlerle noktaladı:
“Sözün özü, değerli arkadaşlar; Ben bundan sonra da Allah izin verirse içinde yaşadığım topluma ayna tutmaya, kendi seçtiğim yolda, edebiyatı aracı kılarak yazmaya devam edeceğim. Bugün, kitaplarımı vesile ederek sizinle bir sohbet etmek istedim. Zahmet verip geldiniz, hepinize çok teşekkür ederim.”
Editör: E. TAYHAN
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.