
05322741316
Ahmet TEK

“Yeni yıldan beklentiniz nedir?” sorusu kadar anlamsız bir cümle duymadım. Bu soru her yılbaşı öncesi servis edilir. Beklenti dediğimiz, olmasını istediğimiz şeyin kaynağı, önce kendimiz, sonra yakınlarımız, çevremiz, toplum ve yöneticilerdir.
Yeni yılın beklentimizi gerçekleştirme erki yok; yıl içinde gerçekleşme durumu var. Aslında soru, beklentilerimizin yeni yılda gerçekleşmesini umut etmek anlamında.
Her yeni yılda yeni yalanlar duydum. Her yalan yaşam sevincimizi kararttı, insanoğluna olan sevgimizi azalttı, güven duygumuzu köreltti. 2024 yalansız dolansız bir dünyaya ilk adımın atıldığı bir yıl olsun.
Daha az yalan, daha çok doğru…
Patron, işe yeni başlayan müdürü odasında ziyaret etti. Hayırlı olsun dedi ve başarı diledi.
“İş yerimizin iki önemli kuralı var. İkincisi temizlik. Sabah iş yerine girerken ayağını paspasa sildin mi?” diye sordu.
Yeni müdür, “Elbette efendim” diye yanıtladı.
Patron devamını getirmeyince, “İlk kuralı söylemediniz efendim” dedi.
“Yalan söylememek” dedi patron ve ayağa kalkıp, kapıdan çıkarken ekledi:
“İş yerimizde paspas yok.”
Bir yazar, yalan konulu konuşma yapmak üzere davet edildiği salona girdi. “Sizlere bir sorum olacak” diye söze başladı. Salon sessizliğe bürünürken, sordu:
“Tevfik Fikret’in son şiiri ‘Yalana Övgü’yü okuyanlar el kaldırsın!”
Salondakilerin çoğu el kaldırdı. Yazar tebessüm ederek konuşmasını sürdürdü:
“Doğru yere gelmişim. Tevfik Fikret’in öyle bir şiiri yok.”
İnsanlar yalan söyledikçe utanma duyguları azalır ve daha yüzsüz olurlarmış.
En kolay yalan, gerçekler anlatılırken söylenirmiş.
Yalan, gerçeği yakan alev topuymuş.
Yalan, korkaklığın ikiz kardeşinin adıymış.
Yalan, kişinin kendine dar gelen dünyasını büyütme arzusundan olabilirmiş.
Yalan, sana inanan birine yaptığın alçaklık ve ihanetmiş.
Her yalan, yalancıyı biraz daha çamura sokarmış.
Yalan, karakter ibresini bozarmış.
En şerefsiz yalancılık, gerçeğin yarısını söylemekmiş.
Yalan, doğrunun celladıymış.
Bir doğruyu gizlemek, yeryüzüne binlerce yalan tohumu ekmekmiş.
Bir ülkede yalan söyleyenlerin oranı ile o ülkenin enflasyon oranı eşitmiş. Ne kadar çok yalan, o kadar yüksek enflasyon. Ne kadar az yalan, o kadar düşük enflasyon… (Bu iddiayı ben uydurdum. Böyle bir araştırma yapılsa sonuç, iddiadan farklı olur mu?)
Her türlü yalan hizmeti veren kişi ve iş yerlerinin sayısı artarken, bir tane bile ‘yalanla mücadele derneği’ olmaması ilginç değil mi?
Yalan, bir söz veya olayın olduğunu bilerek veya bilmeyerek aykırı haber vermekmiş. Görmediği halde gördüğünü, gördüğü halde görmediğini, duymadığı halde duyduğunu, duyduğu halde duymadığını söyleyen yalancıymış.
Yalan, her organla yapılabilen en basit ve en çirkin eylemmiş.
Yalanın aslı sözdeymiş.
Yalan, susmayı, gülmeyi, ağlamayı, kızmayı, şirinlik yapmayı kendine maske olarak kullanırmış.
Yalanın girmediği şekil yokmuş.
Yalanı ortadan kaldırmak mümkün değilmiş.
İnsanın en büyük ve en kötü sıfatlarından biri yalan söylemekmiş.
Yalan, yalancının sırtına sardığı ve mezara kadar taşıyacağı iğrenç kokulu bir yükmüş.
Yalan, kimi zaman gerçeğin üzerini örter, kimi zaman da kendine ait bir gerçek oluştururmuş.
Yetişkinler üzerinde yapılan çalışmalar, yalan söyleme konusunda beyinlerimizin zaman içerisinde daha becerikli hale gelmeye devam ettiğini göstermiş. (Eyvah eyvah!)
Türk Dil Kurumu’na göre yalan, “doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır” demek. Yalanın birine zarar verip vermemesi önemli değil, söylenenler doğru değilse yalandır.
Bu nedenledir ki, 2024 yılında ülkemizde daha az yalan rüzgârı esmesini umut ediyorum. Beklentim, resmi yalanların da özel yalanların da etkisini az hissettireceği bir yıl yaşamak. Doğrular bizi zorlar ama gayretimizi artırır.
Yeni yılın ilk şiiri 28 Ocak 1981’de vefat eden Özdemir Asaf’tan gelsin.
Anahtar
Konuşmak susmanın kokusudur. /
Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma. /
Yalan korkaklığın tortusudur. /
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.
Yılın Duası: Allahım, ehl-i tahkîklerimizin sayısını artır. Ben de onlar arasında olayım. (Ehl-i tahkîk: Gerçeği araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.)
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2025
9.05.2025
25.03.2025
17.03.2025
13.03.2025
6.03.2025
25.02.2025
4.02.2025
13.01.2025
18.11.2024