ADIN “ADIMIZDIR…!”

  • 7.12.2021 18:14
  • (4)

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün geçtiğimiz günlerde “…bir grup yerel basında bir kavşak isimlendirilmesine ilişkin halkı kutuplaştırıcı, kışkırtıcı haberlerin yer alması üzerine…” diye başlayan yazılı açıklamasını ve ardından Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun “Özlü’ye cevap” mahiyeti taşıyan açıklamalarını takip etmişsinizdir.

         BU YAZI “BAŞKAN ÖZLÜ’NÜN OLAMAZ…!”

Objektif olması açısından önce Belediye Başkanı Dr. Faruk  Özlü’nün 5.Kasım. 2021 Cuma günü yayınlanan açıklamasını ve ardından Düzce Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Kamuoyuna” başlığıyla yapılan açıklamayı görüşlerinize sunuyorum

Önce BAŞKAN ÖZLÜ’NÜN BASIN AÇIKLAMASI:

“Son günlerde bir grup yerel basında bir kavşak isimlendirilmesine ilişkin halkı kutuplaştırıcı, kışkırtıcı haberlerin yer alması üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Öncelikle Düzce’mize değer katan D-100 ve D-655 karayolu üzeri kavşak, refüj ve ferforje düzenleme çalışmalarımıza katkı sunma talebimize olumlu cevap veren iş insanları Sayın İbrahim Sancaklı ve Sayın Refik Kuruoğlu'na şehrimiz adına teşekkür ediyorum.

İki hayırsever değerli insanın bu davranışının tüm Düzceli iş insanlarınca örnek alınmasını temenni ediyorum.

Daha önce Kervan kavşağı bölgesindeki yonca kavşağın peyzaj düzenlemesini üstlenen Sayın Hamit Şerifoğlu'nun adı bu kavşağa verilerek "Hamit Şerifoğlu Köprülü Kavşağı" olarak değiştirildiğini hatırlatmak isterim.

"Düzce’de taş üstüne taş koyanları baltalamak" yerine onları onurlandırmak, teşvik etmek bizlerin görevi olmalıdır.

Düzce’deki hiçbir değeri silip unutturmak gibi bir gayemiz olamaz. Kaldı ki millet bahçesinin arazisini bağışlayan Mine Hatun'un hayat hikâyesini tüm Düzcelilere duyurduğumuzu hatırlatmak isteriz.

Bazı yerel basın yayın kuruluşları tarafından kavşak isimlendirmesi ile ilgili şahsım hariç herkesin bilgisine başvurularak kutuplaştırıcı kışkırtıcı yayınlar yapılması, basın yayın ahlaki ile bağdaşmamaktadır.

Her konuda bizi arayabilen, bize rahatlıkla ulaşabilen basın yayın mensuplarımızın bizi hiç aramayıp, kendini bilmez bir takım kişilerin sosyal medya paylaşımlarını dahi haberleştirmesi iyi niyetle bağdaşmamaktadır. Bu tutum, "basın üzerinden siyasete ayar çekme" alışkanlığının bir devamı olarak görülmektedir. Son günlerde hizmete aldığımız ve Düzceli kardeşlerimizden büyük takdir alan “Millet Bahçesi” ve “Mutfak Sanatları Merkezi” gibi eserlerimizi gölgeleme gayreti olarak değerlendirilmektedir.

Söz konusu kavşağın peyzaj düzenlemesi ve bitkilendirilmesi Sancaklı ailesi tarafından hibe olarak yaptırılmıştır. Bu duyarlı ve şehrimize dokunan yardımdan dolayı Sancaklı ailesine teşekkür ediyoruz. Hayırsever birçok iş insanımız Düzce’mizin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Diğer iş insanlarımızın da şehrin gelişmesine katkıda bulunacağına inanıyorum.

“Düzce’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek çıktığımız bu yolda tüm Düzceliler hem projelerimizi hem de çalışmalarımızı takdirle karşılamaktadır. Hayırsever iş insanlarımızın yapmış olduğu destekten sonra isimlerinin yaşatılmasını her zaman ahlaki bulmuşumdur. Söz konusu kavşağa konulacak yazı içeriği konusundaki takdir ve tercih peyzaj düzenlemesini ve bitkilendirme çalışmasını yapan hayırsever Sancaklı ailesine aittir.

Aba altından sopa göstermeye çalışan bir kısım basın yayın kuruluşlarımız bilmelidir ki; şahsım ve Düzce Belediyesi her zaman Düzce’nin ve Düzcelinin yanındadır.”

         Düzce Belediye Başkanı Özlü’nün açıklaması aynen bu şekildedir. Noktasına-virgülüne dokunmadan verdim.

Bu yazıyı okuyan Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, üyelerinden gelen talep doğrultusunda toplanarak “Özlü’nün yazılı açıklamasını en ince teferruatına kadar okuyarak masaya yatırmış ve aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissetmiştir.

GAZETECİLER CEMİYETİ’NİN AÇIKLAMASI:  

Şimdi de Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun 8.Kasım.2021.Pazartesi tarihli Özlü’ye cevap mahiyeti taşıyan “Kamuoyuna” başlığıyla yapılan açıklamayı görüşlerinize sunuyorum:  

KAMUOYUNA

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Olimpiyat kavşağının adının değiştirilmesiyle ilgili kamuoyunda devam etmekte olan tartışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, yerel basın kuruluşlarına yönelik talihsiz ifadeler kullanmış ve “bazı basın kuruluşları” diyerek basın mensuplarını hedef göstermiştir.

Görevi yalnızca kamuoyunu aydınlatmak ve gazetecilik faaliyeti yapmaktan ibaret olan basın kuruluşlarına yönelik Başkan Özlü’nün “kutuplaştırıcı, kışkırtıcı yayınlar yapılması, basın yayın ahlaki ile bağdaşmamaktadır” İfadeleri bakanlık yapmış, bir belediye başkanına tek kelimeyle yakışmadığı gibi basını kamuoyu önünde hedef göstermesi de şehr’ül-emin üslubuna hiç uymamaktadır. Bu ifadeler basın mensuplarını da derinden yaralamıştır. Basına yönelik suçlayıcı, karalayıcı ve hakaret içerikli ifadeler kullanılmasını asla kabul etmiyoruz.

Basın, ne iktidar partisinin, ne muhalefet partisinin ne de makam sahiplerinin emir eri değildir. Basın öncelikle görev yaptığı vilayet ve ülkesinin çıkarlarını korumakla yükümlü, birinci derece halka karşı sorumludur.

Gerçekten memleketinin hafızasını korumak isteyen duyarlı Basın kuruluşları, Olimpiyat Kavşağı konusunda da yine başkan Özlü’nün tabir ettiği gibi KIŞKIRTICI çevrelerin değil Düzcelilerin istek ve taleplerini gündeme getirmiştir. Toplumu bilgilendirmek ve aydınlatmak amacıyla görev yapan basın kuruluşlarına “halkı kutuplaştırmak, kışkırtmak” şeklinde yöneltilen suçlamayı, talihsiz ve maksadını aşan ifadeler olarak değerlendiriyoruz.

Basın, demokratik toplumların vazgeçilmez bir unsurudur.

Basın özgürlüğü, Anayasamız’la güvence altına alınmıştır.

Demokrasiyi içine sindirmiş siyasetçilerin ve toplumu yönetenlerin, sert ve kırıcı olsa dahi, eleştiriler karşısında hoşgörülü olmaları gerekir.

Düzce Belediye Başkanı şunu iyi bilmelidir ki, basın kuruluşları kimsenin emrinde ya da güdümünde değildir.

Hoşuna gitmeyen haber yapan basın kuruluşlarını “aba altından sopa göstermekle” itham etmeyi, acizliğin ve basiretsizliğin bir sonucu olarak değerlendiriyoruz.

Basın kuruluşlarına ayar vermeye yeltenmek, hizaya getirmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir.

Olimpiyat Kavşağı’nın adının değiştirilerek, Sancaklı kavşağı yapılması Düzce’nin tarihine, geçmişine ve değerlerine ihanettir.

Belediye Başkanı’nı basını suçlamak yerine yanlıştan dönmeye, Düzce’nin tarihine ve değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Nitekim biz Düzceli Gazeteciler olarak Sancaklı Ailesinin isminin verilmesine karşı değiliz. Düzce’ye hizmet etmiş Sancaklı ailesi ve diğer değerli insanların isimleri Düzce’nin hafızasında yer etmiş bir kavşak yerine yeni yapılmakta olan çok daha güzel kavşaklara verilebilir. Bunun içinde kavşak, cadde, mahalle ve sokaklara isim verilmesi yöntemini en iyi seçilmişler bilir.

Kamuyouna saygıyla duyurulur. 08.11.2021

Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu.”

ŞİMDİ KIYASLAMA YAPINIZ…! 

Evet her iki yazıyı da okuduğunuza göre şimdi kıyaslama yapabilirsiniz. Tabii ki ben de yaptığım kıyaslamayı sizlerle paylaşmak isterim:

Bir kere hemen ifade edeyim; İddia ediyorum: (65.Hükümet, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı) “Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün basına servis ettiği açıklamayı ilk elime aldığımda yönetim kurulundaki arkadaşlarımla da paylaşmıştım: “BU YAZI ÖZLÜ’YE AİT OLAMAZ” demiştim niye saklayayım…!

Tabii ki “gerekçelerim vardı da öyle söyledim…!”

 Neden mi…?

Bir kere “bu ifade tarzı; bu üslup Özlü’nün tarzı değildir…”Konuşma tarzı da hiç değildir…! 

Başkan Özlü adına yapılan açıklama tabii ki öncelikle Özlü’yü bağlayacağı için biz enine boyuna yazıyı okuyup açıklama metnini öyle ortaya koymak zorundaydık…Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun açıklaması işte böyle bir ortamda ortaya çıkmıştır...Tartışarak görüşerek; enine boyuna irdeleyerek ortaya çıkmıştır. Tüm yönetim kurulundaki arkadaşlarımın onayıyla ortaya konmuştur.   

Şu detayı da sizlerle paylaşayım: Başkan Özlü’nün açıklama yaptığı gün Yönetim Kurulu Üyemiz Cihat Tutkun’la birlikte “BATI KARADENİZ GAZETECİLER CEMİYETİ”nin toplantısı için bütün gün Bolu’daydık…! BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya’nın da hazır bulunduğu toplantı tüm detaylarıyla daha sonra Batı Karadeniz Radyo Televizyonu’nda (BRTV) programın tamamı yayınlanmıştır.

Neyse…Belediyeden yapılan yazılı açıklamanın ardından Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla derhal acil toplantı kararı aldık. Uzun bir görüşmenin ardından yukarıdaki açıklama ortaya çıktı.

KAFANIZ KARIŞMASIN!

Benim “Bu Yazı Özlü’ye ait olamaz” şeklindeki tespitim birilerinin kafasını karıştırabilir.

“Bunu da nerden çıkardın” diyebilirsiniz…Ancak durup dururken bu tezimi ortaya koyacak değilim...Verilerim ve tespitlerim tabii ki var. Böyle bir kararın ışığında böyle bir kanaatin doğduğunu hatırlatarak konuyu tamamlayayım.

Aslına bakarsanız doğru olan Özlü’nün gerçeği söylemesi; ancak, bunun da çok kolay olmadığını biliyorum. Anlıyorum belediye Başkanının “ben bir hata yaptım; ‘yazıyı X şahıs yazdı’ veya ‘yazdırdı’  ben de onayladım” ya da “birtakım rötuşlar yaptım yayınladım” demesini de beklemiyorum.

Bunu niçin söylüyorum: “Açıklamada yer alan ifadeleri bir belediye başkanı kullanmaz…! Hele hele geçmişinde ciddi bürokratik tecrübe saklı, bakanlık yapmış birinin, sonra da SEÇİLMİŞ BİR BELEDİYE BAŞKANININ ifade etme lüksü yoktur…!”

YÜZDE YÜZ VERİ OLMADAN İSİM AÇIKLAMAM!

Tabii ki elimde yüzde yüz verilerim yok. Yüzde 99 kanaatim kesindir ONU bilesiniz...! Ancak meslek hayatımda yüzde yüz inanmadığım ve belgeleyemeyeceğim bir tezi “kim olduğunu” yazmam mümkün değildir, onu da bilesiniz..! Onun için o kadar güçlü belgelerim ve bulgularım olmasına rağmen yüzde yüz görmediğim bir olay hakkında kesin hüküm yürütmem…

Onun için “iddia” ediyorum: “Yüzde 99 biliyorum ki bu yazıyı kimin yazdığını…!

Yüzde 100 biliyorum O’nun “akıl hocalarının kimlerden müteşekkil olduğunu…!”

Ancak yüzde yüz belgelerim yeterli olmadığı için “isim veya isimleri” yazmıyorum.

Peki “ bu açıklama Özlü’ye ait değilse bu yazı kime aittir? KİM YAZMIŞTIR BU YAZIYI, Kim yapmıştır bu AÇIKLAMAYI?” diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum…

Dedim ya “yüzde yüz görmediğim, kesin kanaatim olmayan bir hadisede kişinin adını açıklamam, kişinin adını yazmam …!”

İşin özeti: “Kanaatim yüzde 100; belgelerim yüzde 99…!

Gerekçem de açık “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk bildirgesi” Gazetecinin Temel Görevleri ve İlkeleri”4. Maddede dile getirilen hususa binaen “isim” belirtmiyorum.

Yoksa durup dururken “bu yazı ve bu ifade tarzı Özlü’nün olamaz” der miyim…! O’nu bunu karalak niyetim olsaydı isimleri cayır cayır yazar; sonra “O insanlar kendilerini aklasın” derdim…Benim kitabımda “Çamur at izi kalsın” ilkesi yoktur…! Şunu ifade edeyim “eninde sonunda bu akıl hocaları, ya da kendisi ‘ben yazdım’ diyecek ya da Özlü ‘haklısınız, ben yazmadım ama yazı gözümden kaçtı, kusura bakmayın’ diyecektir.

“Koltuk başkasının; kalem başkasının” oldu mu bu tür sonuçlar ortaya çıkabiliyor…!

YANLIŞTA İNAT “YANLIŞI DOĞRU YAPMAZ..!”

Ben inanıyorum ki “basın açıklamasında da ifade edildiği gibi” bu yanlış karardan dönülecektir. Bu kavşağın adı Hamit KAPLAN OLİMPİYAT kavşağıdır ve bu böyle kalacaktır …!

Hacıya giden Hasan Efendi, hac dönüşü evinin veya köyünün girişine “HASAN DAYI, HACI HASAN OLMUŞTUR” diye bir TABELA asmış olsa TABELANIN BİR HÜKMÜ OLUR MU…!!!

Herkes güler geçer; ve alay konusu olur öyle değil mi!

“Hacı” ismi hacca gittiği için halkın taktığı isimdir, unvandır. Hiçbir baskı ve mecburiyet olmadan takılan bir isimdir, lakaptır, kutsal bir unvandır.. Dini vecibeye olan saygının getirdiği bir sonuçtur.

Yoksa sen hiç kimseye zorla “Hacı Hasan” dedirtemezsin…!

Nokta…!

Bazı isim ve unvanlar da vardır ki “kendiliğinden ortaya çıkmıştır: “HACI” gibi…!

Bazı isimlerde vardır; belli olayların sonucu sosyal, tarihsel veya kültürel gelişmelerin ardından ortaya çıkmıştır…!

Bazı isimler de vardır hem “belli bir başarı öyküsünün gönüle nakşetmesiyle ortaya çıkmıştır, hem halkın gönlüne nakşetmesiyle, üstelik tarihi ve kültürel bağların yanında büyük bir başarı öyküsünün yanında gözde ve gönülde taht kurmasıyla kendiliğinden taçlanmıştır. Kalıcı olan budur işte: “Hamit KAPLAN OLİMPİYAT KAVŞAĞI” gibi…!

Şimdilik böyle biline...!

OLİMPİYAT herkese ve her ile nasip olmaz.

Hamit KAPLAN ve Gazanfer BİLGE gibi Dünya ve Olimpiyat Şampiyonları da her ile nasip olmaz…! Dünya ve Olimpiyat  Şampiyonu olmak; bu değerleri kucaklamak, bu değerlere sahip olmak “Şampiyonların hatırına bir kavşağa OLİMPİYAT adını vermek de her ile ve her kente nasip olmaz…!

“Düzceli olmanın FARKI” da bu olsa gerek.!

“Düzce bu anlamda ÖZELDİR…!”

Ruhunuz Şad; mekanınız cennet olsun. Başarıyı bahşettiniz; Düzce olarak vefa da bize yakışır… 

“ADINIZ ADIMIZDIR"

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)

  • Kadri cakır
    Kadri cakır
    9.12.2021 11:42

    Yanlışta inat yapanın kim olduğu ortada. Kent inatla idare edilmez.

  • Düzceli Kemal  Sarı
    Düzceli Kemal Sarı
    9.12.2021 11:25

    Koltuk başkasının kalem başkasının.." dediniz cuk oturmuş

  • Serdar Şahin
    Serdar Şahin
    8.12.2021 09:59

    Elinize ve yürağinize sağlık.Tebrik ediyorum.

  • İlhami HAN
    İlhami HAN
    7.12.2021 19:39

    Gençliğimin,delikanlılığımın içinde geçtiği bir lokasyon, mevki. Dolayısıyla cemiyetin net kamuoyu açıklamasının altına ıslak imzamı atıyorum.ve bu halkın ki bitişe benim haklı tepkisini sonuna kadar destekliyorum destekleyeceğim. Konu derinlik olarak önemlidir kulak arkası edilemez.edilmemelidir. Mevzu kabul edilebilir şeklinden çoktan çıkmıştır. Bir an önce akıllı tutum sergilenerek yanlıştan dönülmelidir

Resmi İlanlar