“Tecrübenin fiyatı yoktur” derler. Değerini bilemezsiniz, fiyat biçemezsiniz !..

Tecrübe yani deneyim, o kadar kıymetli o kadar değerlidir ki; insanın başına bir bela ve musibet gelmeden bunun önemini ve değerini anlayamaz.

“Kaptanı usta olmayan gemiye her rüzgar kötüdür” deriz…Hayatında hiç fırtınayla yakalanmamış toy bir kaptanla, hayatı fırtınayla mücadeleyle geçmiş kaptan arasındaki farkı anlatmaya gerek var mıdır !..Tecrübe bir “altın” mesabesindedir sizin anlayacağınız. Hani “altının değerini sarraf bilir” de tecrübenin kıymetini de ancak yaşayan bilir…  

Bir Alman Atasözünde “Tecrübe, ruhu ve kalbi iyileştirir.” der. Yani “tecrübeyi itip kakmak marifet değil; zafiyettir…”

Velhasıl kelam, sözü nereye getireceğimi anlamışsınızdır…Tabii ki Düzcespor’a getireceğim konuyu!..1967’de kurulmuş Düzcespor bir çok badireler atlatmış.Ne hikmetse ikinci lige yükselmemiz bizim hiç iki sezonu geçmemiş.Bunun iyi okunması ve iyi anlaşılması gerekiyor. Öyle durup dururken faturayı bir kentin seçilmiş belediye başkanına kesmek futbolun bugün geldiği noktayı bilmemekle ilgilidir.

Bir seçim dönemi geçirdik, bilende bilmeyen de yattı kalktı faturayı Düzce belediye başkanı Faruk Özlü’ye kesti…”Şampiyon yapacağım bana güvenin” diyenler seçimi kazandı mı!..Demek ki siyasetteki skorla futboldaki skoru aynı kefeye koyamazsınız. Siyasetle sporu; hele futbolu aynı kefeye koyamazsınız.

İktidara kızan Özlü’ye saldırdı. Düzcespor’a kızan da Özlü’ye saldırdı.

Ne oldu ?.. Atıp kesenlerden biri çıkıp “bu maçın primi benden, haftaya oynayacağınız deplasman maçının primleri de bizim partiden, adayımızdan” diyen oldu mu? ...“Haydi çocuklar arkanızdayız, yanınızdayız ,asılın maça, alın maçı alın parayı…Şu maçı pirimi bizden, yenin İskenderunspor’u 500 bin bizden; 1 milyon adayımızdan vs.. ” diyebildik mi?..

…   …  

“YÖNETİM İSTİFA” DİYE DİYE SEZON BİTTİ

Sezon başından beri her yenilgide “Yönetim istifa” denir mi Allah aşkına !..Elin adamı sırtındaki formayı saha içine atıyor yine aynı nakarat “Yönetim istifaaa!..Başkan İstifaaa!..”

Ya arkadaşlar “ne istifası? Yönetim istifa etti zaten kayyum var yönetim istifa diye bağırmanın ne anlamı var? diye sorunca :“-Sen sus ne kayyumu…Ne anlarsın sen yönetim istifaaa. Başkan istifaa!..”

Yani sizin anlayacağınız “Yönetim istifa, istifaaa” diye diye takım küme düştü.

Düzcespor için cebinden 5 lira para vermemiş, üstelik seyrettiği maça bedava girmiş adam, sahada kalkıyor elini-kolunu sallayarak utanmadan arlanmadan kendi cebinden, kendi kasasından 5 milyon harcamış başkana atıp tutuyor. Hakaret ediyor ağza alınmayacak küfürler sallıyor. “Başkan istifa…Yönetim istifaaaa” diyerek bağırıyor…

Olmaz…Böyle spor sevgisi, böyle Düzcespor taraftarlığı olmaz.. “Taraftar” hiç olmaz. Sen kimden tarafsın, kimden yanasın !..Dost musun düşman mı? Düzcespor’dan mı yanasın,rakipten mi tarafsın anlayalım!..

DÜZCESPOR’DA “2. SAYGUN DÖNEMİ BAŞLADI”

Düzcespor başkanı, Düzcespor yöneticisi korunmaya layıktır. O’nu korumak ve kollamak esastır. Böyle bir sorumluluk kendisine verilmiş kişi ve kişiler asıl korunması ve kollanması gereken kişilerdir…Düzceliler adına bir kulübü hataları ve sevapları ile sırtlamışsa buna hakaret mi edilir?..Böyle bir insan yüceltilir el üstünde tutulur yoksa !..Para harcamışsa senin takımın için suç mu işlemiş oluyor? Senin namusunu korumak için zaman harcamışsa para vermişse ya da gelip seni temsil eden makamda oturuyorsa buna hakaret mi edilir bu ne kini Allah aşkına ; öveceğin adama sövüyorsun!..

…   …  

Düzcespor, geçtiğimiz günlerde kayyum esnasında bir genel kurul deneyimi daha yaşadı. Anti parantez belirteyim “Kayyum kayyum dedik; kayyumun ne olduğunu anlamadan da küme düştük…”

Küme düşme sürecinde bizzat şahit olduğum tecrübeleri, gerçekleri  (affedersiniz yediğimiz kazıkları) daha sonra belgeleriyle birlikte sizlerle paylaşacağım…Bugün konu bu olmadığı için buraya fazla girmek istemiyorum. Sonra konuşacağız bunları…

İşin sevindirici yanı kayyum dönemi sonunda, ilk yaşadığımız genel kurulu da hayırlısıyla atlattık. Yeni dönem ve yeni sezon için Düzcespor’da bir dönem Kulüp Başkanlığı yapmış iş insanı Mehmet Saygun’u başkan seçerek yetkiyi kendisine tevdi ettik.“Bu gemiyi karaya çıkar” dedik. “Önce düştüğümüz yerden bizi bir çıkar rahatlayalım sonra bizi uzun vadede rahatlatacak bir sistem kurarak bir üst ligde kalıcı kıl ” dedik...

Başlığa “Tecrübe kazandı” diyerek adlandırmamın altında bu gerçekler yatıyor.Anlayacağınız baştan dikkat çektiğim konuya gelmiş olduk.Evet Düzcespor’da bir dönem başkanlık yapmış Mehmet Saygun genel kurulun oyu ve onayıyla Düzcespor sevdalılarının desteği; Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün de teşvik ve desteğiyle Mehmet Saygun’u ikinci kez Düzcespor Kulüp başkanı olarak seçmemizi sağladı.Hayırlı olsun, başarınız daim olsun.

 Bendenizde bir delege olmamın ötesinde bir gazeteci ve “Basın organizasyon sorumlusu olarak; Türkiye’de Spor Yazarlarının, spor gazeteciliğinin favori temsilcisi, spor muhabirlerinin akreditasyon sorumlusu olarak devletin yetkili kıldığı Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD)’nin Düzce İl Temsilcisi olarak katkı sunmuş olmanın hazzını da yaşamış oldum.O açıdan mutluyum; tecrübenin yönetimine duyduğumuz ihtiyacı daha önceki bir yazımda da ifade etmiştim.Üstelik isim vererek…   

Düzcespor Kulübü genel kurul üyeleri, delegeleri “Düzcespor’u bu zor zamanda, bu zor dönemden bir tecrübenin başkanlığında kurtarabileceği kanaatini genel kurulda tescilleyerek, Mehmet Saygun başkana ikinci kez yetki vererek bir anda “yeni bir sayfa açma” yetkisi verdik...

Mehmet Saygun kim diye sormayın!.. Bir dönem Düzcespor kulüp başkanlığı yapmış olması yeterli değil mi? Mütevazi kişiliği ile “eski başkan” olmasına rağmen bir çok yönetimde görev almaktan kaçınmamış “ben başkanım yönetimde ne işim var” demeden maddi ve manevi desteğini sürdürmüş bir değer…Düzcespor Sevdalısı, Düzcespor gönüllüsü bir Düzceli !.. Tevazu timsali bir yiğit. İkinci kez Düzce Belediey Başkanı seçilen Dr. Faruk Özlü’nün seçim sürecinde “A Takımı”nda yer almış ve belediye meclis üyesi olarak seçilmiş bir değer…Tam bir “Düzcespor gönüllüsü…”

DÜZCESPOR TECRÜBEYE EMANET EDİLDİ “AMA ?..”

Düzcespor tecrübeye emanet edildi “ama…” derken hemen bugüne geliyorum. İşin başında hemen önerilerimi sıralamadan geçemeyeceğim. Ben de kendi işimin tecrübelisi olarak “erken kalkan yol alır” tezi ışığında geç kalmadan yeni yönetim kurulunun oluşturulmasının yanında teknik heyetin de geç kalmadan belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Teknik heyet belirlenmeli, gidecek ve kalacak futbolcular hakkında hüküm yürütülmeli. “Sahaya formasını atan futbolcuların durumu ne olacak” açıklanmalı…

Koca koca takımlar niçin “Hoca” derdindeler.!.. Hoca olmadan takımı nasıl kuracaksınız? Önce FB Portekizli Hoca “Jose Mourunho” ile anlaştı. Kulüp bu arada hocanın yıllık maaşının da 10,5 milyon (10.500.00) Euro olduğunu açıklandı!..

Sonra BJK’da Hollanda’lı Geovanni Van Bronckhorts ile anlaştığını duyurdu…

Şunu demek istiyorum: “İşin özü önce hoca önce Teknik Direktör !..” Hoca olmadan takım kurulmaz biliyorsunuz. Transfer komitesi ve buna ilaveten maddi ihtiyaçların da masaya yatırılması gerekiyor…

ÖNCE 3.LİGİ AŞALIM SONRA 2.LİG…

2. Lige iki yıldan fazla dayanamıyoruz da 3. Ligde de kalıcı olmamamızın formüllerini belirlememiz gerekiyor. İyi bir planlama esastır. Hedef belirlemek ve yol haritası çizmek de önemli.

 Alt yapı da yeni Düzcespor’lu futbolcularında yetişmesi için yapılacak çalışmalar da açıklanmalı !..Alt yapısız bir futbol takımının uzun süreli olmayacağı anlayışının oturtulması gerekir.Allah’tan yerli masörümüz var en azından onu düşünmeyeceğiz. “Masörümüz emektar Muzaffer Günaydın”ımız var O’na şükrediyoruz. Kaleci Antrenörümüz Seçkin Asuk’umuz da var ama her şey sözde profesyonel mantıkla yürütüldüğü için artık bir hoca 3-5 yardımcısı anlaşarak geliyor...Başkan ve Yönetim Kurulunun çalışmaları, hedefleri ve stratejisi çok önemli…Düzce Belediye Başkanı Dr.Faruk Özlü’nün de bir dönemlik tecrübesine; bir başka tecrübeli Düzcespor Başkanı Mehmet Saygun’un birlikte güçlükleri aşmada dayanışma içinde olmaları Düzcespor’a güç ve kuvvet katacaktır.

Zaman kaybetmeye tahammülümüz yoktur bunu bilesiniz diye tekrar hatırlatıyorum!.. “Dar zamanda düşünmek” muhakeme etmek insanı daraltır; paniğe yol açar doğru karar vermeyi geciktirir… Bir an önce yeni sezon hazırlıklarımıza başlamamız gerekiyor.

El-ele, gönül-gönüle !…Her şey Düzce için!.. Haydi bismillah!..