
05322741316
İlhami HAN
Hatırlayacaksınız bir önceki yazımda ‘’ Gönül sadakası’’ konusunda bir pencere açmıştım. Bu yazım da aşağı yukarı onu tamamlayacak devamı niteliğinde bir yazı olacak. Ve yineliyorum ki ben hoca , alim, ulema, müfessir, konunun uzmanı akademisyen titr’leri taşıyan bir insan değilim. İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayın da etkisiyle böyle bir pencere açmaya karar verdim.
Halk arasında da kullandığımız bir deyim üzerine yazacağım yazımı. ‘’ Bir sadaka bin musibeti def eder’’ deyimini bilir ve kullanırız. Temel olarak bu deyim de ilmi bir terimdir..
Aslında inandığımız dinimizin de buyurduğu gibi yardımlaşmayı, paylaşmayı, bölüşmeyi öğütleyen davranışların bütünüdür. Bu konuda ‘’ komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ vb. gibi benzer manevi sözleri duymuşuzdur. Biliriz. Dayanışmayı yardımlaşmayı öngören, öğütleyen, yönlendirmeye teşvik edeci davranışların tümüdür. Olmalıdır. Yapılmalıdır diye düşünenlerdenim.
Biz millet olarak da örf, adet gelenek göreneklerimizle de bu anlamda öne çıkmış örnek olmuş bir toplumuz zaten ki inandığımız dinimizin de buyurduğu haliyle birbirini tamamlayan, tamamlaması gereken fiillerin tümünü içerir.
İçinde bulunduğumuz şu son iki senelik sürecin getirdiklerini ve götürdüklerini hepimiz biliyoruz. Peki bu süreçte olmamız gerektiği gibi ne kadar olabildik? Şahsi kanaatim yeteri kadar olamadığımız yönünde. Oysa etrafımızda, çevremizde o kadar çok görülmesi, el uzatılması gereken tablolar vardı ki. Maalesef bizler görmezlikten gelmeyi tercih ettik. Elbette genelleme yapmak istemiyorum ama yeteri kadar ilgilenemedik. İlgilenmedik. Duyarsız kaldık. Bir şeyler yapabilir miydik ? evet yapabilirdik. Yapmalıydık. Muhakkak yapanlar vardır ama yeteri kadar dolduramadık bu tabloda ki açığı. Oysa yapılacak olan şey hiç de öyle zor bir şey değildi. Paylaşmak, bölüşebilmek di . Bana göre sınıfta kaldık beyler bayanlar sınıfta kaldık.
YARDIM ETMEK Aslında bu fiili gerçekleştirdiğimizde manevi tatmin den öte ruhani bir rahatlama içinde olacağımız tartışılmaz bir gerçektir
Bu durum kişisel gayret ve çaba gösterenler kadar sivil toplum kuruluşları, partiler işverenleri de içine alan bir yelpaze bütünüdür.
SOSYAL MEDYA Muhakkak ki görmüş, duymuş, bilgi sahibisinizdir. Bazı hayırseverler (ki bir çoğu ismi zikredilmemesi için aracılar kullanarak)küçük esnaf bakkal defterlerinde bulunan borçları satın alma gibi ulvi bir davranış sergilediler. Bu fiilleriyle ödeme güçlüğü çeken bazı dar gelirli insanlara nefes alma imkanı tanıdıkları gibi, geleceğinden emin olmayan sermayesinin bu şekilde eridiğini hatta bittiği endişesini taşıyan esnafa can suyu gibi bir hamleydi bu. Bir taşla iki, üç beklide beş ,on kuş vurulması diye ifade edilen çarkların dönmesini sağlayan çok güzel hareketler bütünüydü. Şahsım olarak bu hamlelerde bulunan katkı sağlayanları ayakta alkışladığım gibi, yaradanımın da onları kendi hazinesinden büyük ecirlerle ödüllendireceğine adım gibi eminim.
KOMŞULUK İLİŞKİLERİ Bizler evlerimizde farklı bir şey pişirdiğimizde ‘’ Ay kokusu komşuya gitmiştir diye bir tabak da onlara ikram eden bir kültürün yetiştirdiği nesiliz. Bu gün aynımıyız? Bence değiliz. Özümüzden çok uzaklaştık çok.
TOPARLANMALIYIZ
Vicdani ve ahlaki sorumluluklarımıza bir daha göz atmalıyız . Ve bu o kadar da zor bir durum asla değil. Ana felsefesi paylaşmak, bölüşmek olan bir fiil.
RAMAZAN Ayına denk gelen, bana ilham veren, yazmamı tetikleyen bahse konu ettiğim bu durum tabi ki de sadece ramazan’la sınırlı kalmamalıdır. Yaşamımız için her zaman bize ölçü olmalı, bakış açımız bu olmalıdır diye düşünüyorum. Yapabilir miyiz? Evet yapabiliriz. Herkes kendi imkanları doğrultusunda mutlaka bir katkı sağlayabilir görüşündeyim.
NELER YAPABİLİRİZ?
--Etrafımızda komşularımız olsun akrabalarımız olsun sadece gıda yardımı ön plana çıkartılmadan giyim kuşam dahil her türlü ihtiyaçlarına bir nebze katkı sağlayacak destekler verebilmek
--İmkansızlıkları nedeniyle öğrenim hayatını devam ettirmekde zorlanan bir öğrenciye veli olmak, onun eğitim hayatınca olabilecek masraflarını karşılamaya çalışmak.
--Çevremizdeki yada duyduğumuz esnafa olabildiğince yardımcı olmaya çalışmak.
-- Ekonomik durumu müsait olamadığı için izdivaç yapamayan gençlere yardımcı olmak .
Bu anlamda yüzlerce örnek sıralanabilir elbette ben sadece birkaç pencere açtım devamını siz getirebilirsiniz.
İNANÇLAR ve VECİBELERİ Bir takım insanlar ki onların sanırım siyasi bir tavırla söylediği bir söylem var duyduğunuzu düşünüyorum.’’onbeş yirmi kere Hac veya ümre’ye gideceğinize’’ diye başlayarak benim anlatmaya çalıştığım şeyleri yapmalarını öğütlemeye çalışıyorlar. Ben bu tür provokatif söylemlere de katılmadığımı altını çizerek söylüyorum. Çünkü ben de bir ümre hacısı olarak bu söylemler insanların inanç hürriyetlerine müdahaledir diyorum. İmkanım olsa ben bir daha gitmeyi hatta defalarca gitmeyi arzu ederim. Kanımca : o ibadet ritüali başka bir mevzudur.En güzeli ise ikisini de becerebilmektir. Yani insanlar imkanları doğrultusunda istedikleri kadar ziyaret ve ibadetlerini yapar. Ayrıca benim bahse konu etmeye çalıştığım durumlara da duyarlı olurlar. Güzel olanı budur
SADAKA TAŞI
Tarihimizde kültürümüzle bağlantılı sadaka taşları olduğu kayıtlarda mevcuttur. İmkanları müsait olanların ağırlıklı olarak camii önlerinde bulunduğu bilinen sadaka taşlarına başka ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları miktarda almasını düşündükleri miktarlarda paraların bırakılması ihtiyacından fazlasını almadığı manevi bir sistemdi. Ancak ahlaki asimilasyon, azla yetinmeyenlerin (ihtiyacı olandan da fazlasına el koyma çabaları) ihtirasları yüzünden uygulaması terk edilmiş bir sistemdi sadaka taşları. Oysa ne kadar güzel düşünülmüş bir sistem miş. Kimin verdiği ve kimin aldığı belli olmayan vicdan ve ahlak temelli mükemmel bir sistem. Maalesef kıymetini bilememişiz.
Gelelim en önemli kısmına : Bahse konu etmeye çalıştığım bu süreci de bir önceki yazımda kaba sınırlarını çizdiğim ‘’ Gönül sadakası’’ çerçevesinde yapmaya gayret gösterilmesi gerektiğinin altını özellik le çiziyorun .Örnek verilebilecek o kadar çok ayrıntı varki siz okuyucularımı sıkmama adına uzatmamayı tercih ediyorum.
HAYRR-HASENAT ve YARDIMLARINIZI Gönül pencerenizin samimiyeti ve rahatlığıyla yapın inşaellah dilek ve temennilerimle hepinizin Bayramını tebrik ediyorum.
saygılarımla
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.01.2023
26.11.2022
15.11.2022
8.11.2022
24.10.2022
18.10.2022
20.09.2022
13.09.2022
8.09.2022
31.08.2022