
05322741316
İlhami HAN
ERDEMLİ OLABİLMEK
Türk Dil Kurumu erdemliliği iyi ve güzel olana yönelmek olarak tanımlamış. Kötü ve çirkinliklerden sakınan, iyiliği güzelliği yaymaya çalışan buna çaba göstermek denilebilir.
Yazılarımda genel olarak temel kabul ettiğim İNSAN OLMAK ’la direkt bağlantılı olduğunu düşündüğüm davranışlar bütünü diye düşünüyorum. İnsana, topluma değer vermek bunu gösterebilmek hissettirebilmektir.
Elbette her kesin kendine göre erdemlilik tarifi vardır. O tarifle yetiniyor da olabilir. Bu eleştirilecek bir durum değildir. Ancak çeşitli alternatifler sunarak yelpazesini genişletmek mümkündür. Ben bu anlamda birkaç küçük anektod örnek vererek belki katkı sağlayabilirim diye düşünüyorum.
Benim bakış açıma göre karşındakine değer vermek, bu değeri ona hissettirip onun mutlu olmasına, bir önceki yazıma da konu ettiğim gibi kalp ritmini değiştirmek anahtarı diyebilirim.
Tabi ki bu tavırla hemhal olabilmek ilgi istiyor çaba istiyor. Sanki biraz da insanın hayata bakışıyla da doğru orantılı bir fiil yansıması da denilebilir ki zaman içinde karakter yapısının bir parçası oluveriyor. Bıraktığı intiba ise şahsen kendi adıma paha biçilemeyecek kadar değerli.
Genelde dostlarımın, arkadaşlarımın özel günlerini hatta varsa mesleki özel günlerini takip etmek gibi bir huyum vardır. Bunu yapmış olmak bana da haz veriyor. Zira onlara verdiğim değeri gösterebilmenin huzuruyla doluyor içim.
Saat mefhumu gözetmeksizin arar sorarım. Hatta bu arayıp sorma işi sırf bir kutlama için de olmaz. ‘’ sesini duymak istedim’’ derim bazen. Bazen doğum günü için ararım. Eğer elimde yeteri kadar bilgi varsa kronolojik bir ön çalışma da yapar sunarım onu. Bu beni de mutlu eder. Daha önce de bahsettiğim gibi davetlere icabet etmeme lüksünü kendimde zaten hiç bulmadığımı net iddia edebilirim. ‘’ sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler paylaşıldıkça azalır’’sözü adeta pusuladır benim için.
Geçen hafta gece yarısına yakın bir saatte bir arkadaşımı aradım. Aradım da o saatte yatmayacağını bildiğim için aradım. Yani patavatsız duruma düşmemeye de gayret ediyorum elbette. Her neyse artık akıllı telefonlar arayanın kim olduğunu gösterdiği için arkadaşımın telefonu açmasıyla ilk tepkisi ‘’ ay İlhamii telefon çalınca bunun sen olabileceğini tahmin ettim. Tahmin ettiğim şey (D.G.) için aradın değil mi?’’ dedi.’’evet unutacağımı mı sanmıştın ‘’ dedim.’’ Hayır hayır unutmayacağını arayacağını biliyordum hatta ilk kutlayan yine her zaman ki gibi sen oldun’’ ‘’teşekkür ederim. İyi ki varsın benim arkadaşımsın’’ vb kısa bir sohbet geçti aramızda. Benim için anlatılmaz bir sohbetti.1- onun mutlu olması beni daha da mutlu etmişti 2-benimle ilgili pozitif bir kanaat sahibi olmuş olması anlatılamayacak kadar değerliydi. Basit bir hamle gibi görünüyor olsa da önemli bir fiil olduğunu düşünüyorum. Yapılabilir bir hamle ve yapılmalı diyorum.
Teknoloji artık birçok imkanı avucumuzun içine kadar getirdi ki. Üstte bahsettiğim gibi telefon aracılığıyla ‘’ sesini duymak istedim’’ yada ‘’bir dost sesi duymak istedim’’ demek ne kadar zor olabilir? Yapmalıyız, aramalıyız. Mesafeleri kısaltmalıyız. Gönül kazanmak bu kadar basitken bu avantajı kullanmamak mantıklımı? Hatta hadi arkadaşlar telefonlara sarılalım, gönül bağı kuralım sesli olarak.
Erdem sahibi olmak emek ister, özveri ister, hoşgörü ister, samimiyet ister.
Hatta bazen hukuki, ahlaki, örf adet, gelenek ve görenek sınırları içerisinde sırf o istiyor diye( ki o’ya bir sıfat koymuyorum. Sizin için o kimse işte o) yapabilmektir bazı şeyleri. Bir nevi fedakarlıktır. Yapılmalıdır.
SILAYI RAHİM
Manevi anlamda akraba eş dost ziyareti diye bilinir. Önemi büyük olan değerli bir fiildir. Özellikle büyüklere yapılan ziyaretlerde gönül almanın huzuru bir yana, onların hayrr dualarıyla da tütsülenildiği gibi bir gerçek de vardır. Zaman ayırarak bu fiilleri gerçekleştirmek, çoğaltmak gerekir diyenlerdenim. Kademelere ayıracak olursak da büyükler, hastalar, komşular dan başlanılabilir. Kaldı ki bu ziyaretlerden öğreneceğimiz, bilgi heybemizi dolduracağımız da bir gerçektir.
Bir felsefi tespit şöyle ifade edilmiştir: ‘’Mesafe dediğimiz şey sayılar la ölçülmeyecek bir olgudur. Yan odada seni anlamayan birisi, yüzlerce kilometre ötede seni anlayan her hangi biri. Hangisi daha yakındır? Birbirini anlayan tamamlayan iki ruhun mesafe diye bir işi takıntısı olmaz. Onlar ses tonuyla mesafeleri yok sayarlar’’ Duygu ve kalp birlikteliği öne çıkar. Ve inanıyorum ki çok mesafeler de kat edilebilir. Hem de iki taraf için geçerli olan şekilde enerji transferi görülebilir.
Şimdi genel olarak bir soru sorayım hepimize: belki şu son iki yılı dikkate almadan en son bir komşumuzu, çevremizdeki yaşlı bir büyüğümüzü ne zaman ziyaret ettik? Ben özellikle genç arkadaşlarıma küçük bir ipucu vermek istiyorum. Bu fiili yapmanın o kadar basit yolları var ki: -mesela 100 gr kahve alınabilir ve o büyüğümüzün evinin kapısı tıklanır açıldığında ‘’ merhaba ben - Kahvemle geldim hem kahveyi ben yapacağım beraber içeceğiz hem sohbet edip sizi dinleyeceğim’’ demek ne kadar zor olabilir? Yani böyle bir tavrın o insanlarda bırakacağı izi kelimelerle anlatmak imkansız diye düşünüyorum. Yapılabilir mi? Elbette yapılabilir yapılmalıdır. Haydi o zaman buda sizin için bir milat olsun planlayın kime gideceğinizi. Tabi sunum illa ki kahve örneği ile sınırlı da değil. Mevsimine göre bir karpuz, dondurma, boza, sahlep, tatlı yada kendi ellerinizle toplayıp demetlediğiniz bir buket çiçek vb. alternatifleri de aracı olarak kullanabiliriz.
Gönlümüzün güzelliklerini neden yüzümüzde tebessüm olarak aksettirmiyoruz? Bir başka deyişle bu harekete ‘’ gönüllere dokunma, gönül alma’’ hareketi de diyebiliriz. Önce bu fiili yapmayı isteyeceksiniz. Hani edebiyatta giriş gelişme ve sonuç üçlemesi vardır ya, öyle bir şey diyebiliriz. Planla, hazırlık yap, git. Abartılı gelmesin ama sonuçları itibarıyla her iki tarafın da mutlu olacağı garanti diyebilirim. Nasıl bu kadar eminsin diyebilirsiniz? Şahsım olarak bizzat test ve teyit etmiş biri olarak görüş sundum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İŞE ADAPTE OLMAK, OLABİLMEK
20.01.2023 - KENDİMCE SENTEZLEDİKLERİM.
26.11.2022 - EĞİTİM:ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ-VELİ VB.
15.11.2022 - AİLE HERŞEYDİR!
8.11.2022 - YAZ TATİLİ BİTMİŞ OLSA DA SENEYE AKLIMIZ DA BULUNMASI GEREKENLER
24.10.2022 - BİR FİNCAN KAHVE BİR BARDAK SU!
18.10.2022 - SEYEHAT ANISI 42 YIL!
20.09.2022 - GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN , SAHİP ÇIKMAYAN......
13.09.2022 - NASILSA BİRİ ÇIKAR MI?
8.09.2022 - ÇEVRE HERŞEYDİR.
31.08.2022
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Süleyman ÖNCÜL
Kaleminize, yüreğinize sağlık. Özel günlerde arama inceliğinize bire bir şahidim. Bu vesileyle doğum gününüz ve Babalar Gününüz kutlu olsun.