
05322741316
İlhami HAN
DUMUR OLMAK
Dilimize Arapça dan girip yer edinmiş yıllardır da çeşitli zaman dilimlerinde deyim halinde de kullandığımız bir kelime. Kısa ifade şekli körelme denilse de, Türk Dil Kurumu : ‘’ karşı taraftan bir şeye şaşırıp kalma’’ olarak tanımlamış. Bana göre de ‘’ bir nevi şok olma durumu’’ diyebilirim.
HİSSETTİRME TELAŞI
Yazının tamamını okuduğunuzda belki farklı platformlarda bu deyimle karşı karşıya kaldığınız bir anınız olabilir hatırlayabilirsiniz kim bilir.( iş hayatı- okul hayatı-seyahat vb.)
İnsan kendini ifade etmeye çalışırken takdir edersiniz ki çeşitli farklı argümanlar’ı da kullanarak durumu pekiştirmeye çalışır.Bir nevi beden dili diye de diyebiliriz. Böyle durumlar da bildiğimiz o beş duyu organını sonuna kadar kullanmaya çalışır. Bu durumun bende yansıması temas olarak tezahür eder genellikle. Yani dokunmak. Ancak altını çizerek belirtmeliyim ki bu dokunma diye anlatmak istediğim duygu bütünlüğünün içinde asla ve asla şehveti-hayvani duygular zerre miktarda dahi sözkonusu değildir. Dikkat çekmek istediğim nokta konunun bütünlüğünde gizli.
GENÇLİK YILLARI
An itibarıyla yüzümde tatlı bir gülümsemeyle kaleme alacağım bu hatıramı. Hani insan ses tonu söz tonuyla bazen sınırları zorlarda yeterli olmaz ya işte öyle durumlar da ek yardımlar alır. Çünkü bana göre bir dokunuş anlatmak istediğin birçok şeyi tek hamlede anlatabiliyor diye düşünüyorum. Yani o enerji akışı derdine tercüman olabiliyor demem yanlış bir tanımlama olmaz kanaatindeyim. Tabi mesaj yerine ulaşıp dönüş olumlu olursa tadına doyum olmuyor.
SİNEMA
Gençlik yılları dedim ya aslında delikanlılık yılları demek daha anlaşılır anlatılır olacak. Altını özellikle çizerek belirtmeliyim ki yazacaklarım tamamen duygusal alt yapılı asla ve asla şehveti duygular içermemektedir. Hani duyguların da geliştiği, karşı cins için yüreğinde kelebeklerin uçuştuğu dönemler. İsim zikretmenin çok anlamı olmayacağı inancımla direkt konuya gireyim. Hani yüreğimi kaptırmışım bir kıza. Öyle böyle değil, gemileri değil limanı yakabilecek haldeyim. Onunla bir arada olmak, konuşmak, fikir alışverişinde bulunmak fazlasıyla mutlu ediyor beni. Ama yetmiyor. Sanki bir şeyler eksik kalıyor gibi hissediyorum. Toplumsal değerler , örf, adet, mahalle baskısı vb. faktörler çok fazla bir arada olmamıza imkan vermiyor. Ben kendimi ifade edeceğim ayrıntılarda eksik kalıyorum gibi bir eziklik içindeyim. Bir şeyler eksik bence.
Her neyse bütün cazibemi, ikna kabiliyetimi kullanarak onu güzel bir film izlemeye sinemaya davet ediyorum. Kabul etmesi için değil 9 , 99 takla atıyorum. Neyse kabul ediyor x bir gün x bir seansına gidiyoruz sinemaya. Gidiyoruz da üzerimizde yine bir tedirginlik var acaba birileri bizi görür mü? endişesi tavan. Ben bütün bu sıkıntılara rağmen çok mutluyum. Çünkü kafamda üstte de değinmeye çalıştığım ince bir plan var. Evet biletlerimizi aldık salona girdik. Yan yana iki koltuk. Filmin adının da önemi yok. Benim için yan yana olmak önemli. Film başladı. İzliyoruz. 10 dakikası geçti ben sağ elimi onun eline doğru götürüp tuttum. Sımsıkı tutuyorum. Hatırlıyorum da kalp ritmim muhtemelen çok üst seviyede. Kelebekler uçuşmak ne raks ediyorlar adeta. Film devam ediyor. Takriben 20-25 dakika geçmiş yada geçmemişti ki sevdiğim kızın bana dönerek ‘’ İlhami elimi bırakırmısın terlettin’’ demesiyle ben şok! Yani an itibarıyla dumur’a uğramak. Tabi elini bıraktım ama içim içimi yiyor. Kendi kendime ‘’nasıl ya’’ diye içten hayıflanıyorum. Duygularımı, kendimi tam ifade edemememin ezikliği ile gardım düşüyor. Filmin bitmesini beklemeden terk ediyoruz sinemayı. Uzun süre sessizlikle o günü noktalıyoruz.
Dram mı desem, trajikomik dram mı desem adını siz koyun böyle bir hatıram vardı yazmak istedim.
Herkes için ve kendim için de söylemek istediğim her zaman her şey istediğiniz şekilde gelişmeyebilir. İkinci bir planınızın olması gerekebilir. Ha bu acı tecrübe beni yolumdan döndürdü mü hayır! Mücadelemden ödün vermedim hiç. Hayat yaşananlarla yaşanamayanlarla tecrübe diyorum.
Ana fikir şartlar hangi konuda olursa olsun istediğin imkanlar’ı sunma cömertliği göstermeyebilir. İnandığın yolda azimle mücadele etmek yürümek gerekir.
Aklıma geldi yazdım diyelim.
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.01.2023
26.11.2022
15.11.2022
8.11.2022
24.10.2022
18.10.2022
20.09.2022
13.09.2022
8.09.2022
31.08.2022