WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05322741316

İlhami HAN

İlhami HAN
İlhami HAN
Tüm Yazıları
YAŞAMIMIZDA KURALLAR VE ÖNEMİ
12.02.2022
866

KURAL

Önce kural nedir’le  başlayayım.  Kendi bakış açımla yaşamımızı daha güvenilir, adil, saygı çerçevesinde, yaşam kalitesini arttıran davranış ve fiiller bütünüdür diyebilirim. Yaşanılmış olaylardan tecrübe edilerek bir daha yaşanmaması adına sınırlar belirlenmesi öngörü ve tavsiye niteliği de taşıyan tüm insanları ilgilendiren uyulmasında insan için fayda sağlayan kanun, örf adet gelenek görenek başlıkları altında etik davranışlara yönlendiren fiillerdir.

YAZILI OLAN VE YAZILI OLMAYANLAR

Evet bu kurallar bazı evrensel temellere dayandırılarak   maalesef  bazen dejenere edilse de kanun olarak yazılı hale getirilmişlerdir ve ben gerekli olduğuna inananlardanım. Genel anlamda halk arasında ADALET diye bilinen   yukarı da da bahsettiğim gibi bazen tecellisi gecikebilen durumlara şahit olmuşluğumuz da vardır hepimizin. Ama bu tür olumsuzluklar asla ölçümüz olmamalıdır. Hatta inandığımız dinimiz de bunu emretmiştir ki. Hz. ALİ(r.a.) bir rivayete göre kendisine sorulan bir soru üzerine ki kendisi İslam halifelerinden biridir. ‘’DEVLETİN DİNİ ADALETTİR’’ dediği rivayet olunur. Bu söylemi herkes kendine göre değerlendirebilir elbette ben kural ve kanun penceresinden bakıyorum ve evet budur diyebiliyorum. Yani kanunlar, kurallar olmalıdır. Uyulmalıdır.

Dediğim gibi bu kuralların bir kısmı yazılı hale getirilmiş olsa da yazılı hale getirilmemiş örf, adet, gelenek ve göreneklerle yaşamımıza adapte olmuş kurallar da vardır ki onlar da en az yazılı halde olanlar kadar önemlidir.

Bana göre   bütün bu kurallar her bireyi şahsen ilgilendirdiği kadar toplumda meslek gurup temsilcileri dahil hepsini bağlamaktadır.

Geçmiş tarihlerde yaşadığım şahit olduğum iki örneği kısaca naklederek ne demek istediğime ayna tutmaya çalışacağım.

MESLEKİ SORUMLULUK  kimileri şöför olmayı direksiyonun başına geçip aracı hareket ettirmekten ibaret olduğunu sanır. Oysa durum böyle değildir. Mesleğine gönül vermiş, adapte olmuş, sorumluluk sahibi olan şöför ler olduğu kadar bir miktar bu duruma duyarsız kafasına göre takılanlar da var olduğuna maalesef şahit oluyoruz. Zira şöför gözü yolda olması kadar arka trafiği yan trafiği de kontrol etme kulakları da en az gözleri kadar açık olmalıdır diye düşünüyorum. Yıllar önce  yakın bir ilçeden merkeze doğru seyir halindeydim. Önümde resmi hizmete ait (muhtemelen köy hizmetlerine ait sarı renkli bir kamyon ) ilerliyoruz. Bilenleriniz vardır o kamyonların arka kapakları bütün bir plaka halinde yaklaşık 8 metrekarelik demirden oluşmaktadır. Ve tabi ki bütün kamyonlarda kapak şekli böyle olmamamak la beraber benim önümdeki aracın ki böyleydi. Kamyonun arkasında seyir halinde olmam onu rahat gözlemlememe imkan veriyordu.D655 kara yolunda devam etmekteyiz. Yol gidiş gelişli olarak bölünmüş bir yol ve her iki tarafın kenarında da yayalar için 10-15 metrelik toprak zemin mevcut.  Birden kamyonun arka kapısının kancasından kurtularak açıldığını fark ettim. Aslında araç hareket halinde olduğu için yarıya kadar açılıp güm diye kapanıyor falan yani o sesi bile  şöförün duymaması ayrı bir tartışma konusu olabilir. Her neyse ben selektör yaparak korna çalarak uyarmaya çalışıyorum ama nafile. Neye daldıysa beyefendi görmüyor duymuyor. Yine açılıp kapanma durumu devam ediyor. Görüş açım itibarıyla önümü 25-30 metreye kadar görebiliyorum. Birden sağda bir yayanın yürüğünü gördüm ve o anda kamyonun arka kapısı sağa doğru(yayanın yürüdüğü taraf) açılmaya başladığını gördüm. İçimden eyvah diyerek olabilecekleri öngörerek kornaya basmaya başladım. Ama maalesef  kapı yaya yoluna paralel tam açıldı ve hızla arkadan adama vurmasıyla adamı yerle bir etti. Ben hızımı arttırıp sollama yaparak kamyonla aynı hizaya gelip işaret diliyle durumu izah etmeye çalıştım dur işareti yaptım ama kamyon durmadığı gibi hızını arttırarak gözden kayboldu gitti. Tabi ben plakasını almıştım. O zaman cep telefonu olmadığı için  anında haber veremesem de  eve gelince trafik müdürlüğünü arayarak durumu anlatıp ihbarda bulunmuştum. Daha sonra adli olaylar haberlerinden öğrendiğime göre çarpılan adamın hayatını kaybettiğini öğrenmiştim. Olay adli makamlarca soruşturuldumu bilmiyorum maalesef meslek sorumluluğunu tam yerine getirmeyen bir şahıs nedeniyle böyle acı bir olay yaşanmıştı. Vatandaş olarak elimden geleni yapmaya çalışmama rağmen bir şeyleri önleyememiş olmanın acısını uzun bir süre üstümde taşımıştım. Buradan çıkarılacak sonuç : şöför aracını olması gerektiği gibi kurallara uygun trafikte sürseydi bu olumsuz olay yaşanmayabilirdi. Ben şuan bile vicdanen rahatım diyemeyeceğim.

YAZILI OLMAYANA BİR ÖRNEK

Eminim sizlerinde bilgisi vardır. Bir erkek yanında bir bayan varken hal hareketlerine davranışlarına dikkat etmeli ,  ağırbaşlı efendi olmalıdır. Ve yanında bir bayan olan, yada ailesi olan kişilerle hiçbir şekilde münakaşa edilemez, tartışılamaz, kavga vs. edilemez kuralı öğretilmiştir bizlere. Bir gün yine trafikte seyir halindeyim. Hızlı akıcı bir trafik seyri var. Benim yanımda da aracımda ailem var. Biraz ilerde içinde gençlerin olduğu bir araç bir aracın önünü kesmiş bağırıp çağırıyorlar. Aracımı uygun bir yere park edip araçtan inip o yere doğru yöneldim. Benimle beraber kardeşimde geldi. Yaklaştıkça bağrışmalardan konuşmalardan anladığım niye yol vermiyorsun tartışmasıydı. Ancak olay yerine vardığımda tehdit edilen araçta eşi olduğunu sonradan öğrendiğim bir bey tek başına bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama gençler onu dinlemiyor bile.. Kardeşim yanımda dedim ya kardeşim diye demiyorum ki böyle durumlarda anında olaya müdahil olan bir yapıya sahiptir ve öyle anlarda onu zaptetmek imkansız gibidir. Neyse seri bir şekilde durum değerlendirmesi yaparak gençlere ‘’ Gençler ayıptır bu yaptığınız, bakın araçta hanımı var yakışmıyor size’’ diye müdahil oluyorum olaya biraz sakinleşip herkes yoluna devam ediyor. Tabi başta kardeşim olmak üzere benim ‘’ gençler lütfen yapmayın ‘’ sözlerim alay konusu oluyor. Ama ben etkili olduğuna inanıyorum. Buradan çıkarılacak ders de: yazılı olmayan kuralların önemi.

Genel olarak tavsiyem :  yaşamımızda karşımıza dikilen kurallara elimizden geldiğince uyalım. Uymayanları  uygun bir dille uyaralım öğretelim diyorum. Bu manada en büyük görevin de ailede başlayan ve eğitim hayatıyla öğretilerek pekiştiği de tartışılmaz bir gerçektir iddiasındayım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (2)
  • Şamil vural

    Şamil vural

    14.02.2022 16:02

    Arızaların çoğunluğu "Kural Tanımamazlık"la ilgilidir...Sağa sola çamur atmayı marifet sayanların da "Ana Arı ası" da bu işte İlhami Bey. Toplumda kuralsız yaşamayı marifet sananların okuması gereken bir yazı bu İlhami Bey..

  • Şaban Beyler

    Şaban Beyler

    12.02.2022 12:41

    Sen kamyonu uyarmak İçin elinden geleni yapmışsın yüreği güzel adam.

Yazarlar