Başlık ilginç geldi değil mi?

Bu yazımı iran lı bir sosyolog Ali Şeriati’nin ( niye söylediğinin içeriğinin anlatacağım konuyla hiçbir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum ki önemi yok) ‘’ Ben sizi rahat ettirmeye değil, aksine rahatsız etmeye geldim’’ sözünden ilham alarak kaleme almaya çalışacağım.

SEÇİMLER- YIL 2004

Deprem neticesi merkez de ikamet ettiğim evim ağır hasar alınca yıllardır hayalini kurduğum köyüm Muncurlu da babadan intikal eden yerimize kardeşimle beraber bir ev yaparak yaşamaya başladık.2000 Yılında inşaatı tamamladık. İçini oturulur hale getirip yerleştik ve hayatımıza burada devam etmeye başladık. İnşaat safhasında gerekli mevzuat ve kurallara dikkat ederek inşaatımı bu şekilde tamamladım. ( yani inşaat öncesi gerekli müracaat edilmesi, köy defterine kaydı vs.)

KÖYÜ-L EMİN

Muhtar arkadaşlarım bilir ben onlara ‘’ şehrü-l emin’’ sözünden yola çıkarak  ‘’Köyü-l emin’’ titr’iyle hitap ederim. Yani güvenilir kişi, emanet edilebilecek kişi, oranın mülkü amiri diye düşünürüm. Köye yerleşip yaşamaya başladıktan sonra otomatik olarak ilişkiler başladı. Resmi bir kurumda çalışmanın birikimi ve tecrübemle  gördüğüm bazı aksaklıkları giderme adına ufak çapta çalışmalar başlatmış ( köyümüzün çocuklarıyla bir ekip oluşturup, malzemeleri ben kendi bütçemle karşıladığım  eldiven, çöp poşeti vb. teminiyle) bitiminde çocuklara yine kendi bütçemle çukulata, dondurma, gazoz ikramı yaptığım ana arteller de sağlı sollu yoldaki çöpleri temizleme harekatı başlattık. Hafta sonuna denk getirdiğimiz bu faaliyet ilgi gördü ve farkındalık yarattı. İnsanlar daha duyarlı oldu daha temiz  yollara sahip olmuştuk. Haftalarca devam ettirdiğimiz bu faaliyetimiz amacına ulaşmış güzel geri dönüşler almıştık. Saygıdeğer köy halkımın da takdirle karşıladığı bu gelişmeler neticesinde başını hanımların çektiği bir gurubun  yaklaşan seçimleri göz önünde bulundurarak  temsilci bir gurup evimize ziyarete gelerek benim 2004 seçimlerinde muhtar adayı olmamı istedikleri teklifi sundular. Elbette takdir edilmek güzel bir onurdu. Tabi bahse konu durum eşleri kanalıyla akşamları beraber olduğumuz kıraathaneye kadar taşınmıştı. Üzerimde otomatik bir baskı oluşmuştu. Bende kendi kendime değerlendirmeler yapıp projeler üretiyordum. Kıraathanede beylerin de bu isteklerini direkt bana söylemeleri, hatta bana her türlü desteği verecekleri söylem ve vaatleri beni bir açıklama yapmaya itmişti.  Seçimlere de az bir zaman kalmıştı. Ben bir akşam kıraathanede köylüme bir konuşma yapma kararı verdim.  Ve yaptım. Sessizliği sağladığım bir akşam içinde köy halkının olduğu  topluluğa ‘’ sevgili muncurlu köyü sakinleri, büyüklerim, arkadaşlarım diye başlayarak  evet bana bir teklif getirdiniz onur duydum. Ancak her ne kadar iyi niyet içerisinde bu teklifi bana getirip destek veriyorsanız da  sizlere söylemek istediklerim var ki söyleyeceklerimi duyduğunuzda bana halen muhtar ol teklifinde bulanmayabilirsiniz diye düşünüyorum’’ diye bazı planlarımdan bahsetmiştim. Ve sözü ‘’ sevgili köy sakinlerim ben muhtar olduğumda sizi geçmişte olduğu gibi yan gel yatırmam, yatıramam. Rahatsız ederim. Denetlerim. Başta imece diye bilinen toplu dayanışmaları başlatırım vb.’’ kafamdaki projelerimi anlattım. Kendim de kurallara uyan biri olarak onlardan da bunu sizden de bekleyeceğim demiştim. Şuan gözümün önüne getiriyorum ki bazılarının ‘’ bu kendini ne sanıyor?’’ memnuniyetsiz bakışlarını görmüştüm. Dolayısıyla bu bakış açım onları memnun etmemişti. Ama ben rahattım. Zira bir şeyler yapmayacak katkı sağlayamayacaksam niye muhtar olacaktım. Eve geldim aile konseyi olarak bir toplantı yaptık ve aday olmama kararı aldım. Yarı siyasi hayatım bu olayla başlamadan bitmişti.

Çıkarılacak sonuç bana göre şuydu: iyi şeyler,  faydalı hizmetler er geç   fark edilip takdir görebiliyor. Ölçü şeffaf olmak dürüst olmak ki gerisi otomatik olarak geliyor.

Niye yazdım derseniz : aklıma geldi belki birileri için yol haritalarına ölçü olabilir mi ? diye düşündüm diyebilirim. LİYAKAT önemli diyorum. Ki liyakat sadece eğitimle alınan bir olgu da değil.

Haa  benim için hayırlımı oldu tartışılabilir bir durum ancak gözlemledikçe ben hayırlı oldu kanaatindeyim.