
05322741316
İlhami HAN
ŞEHİR HAYATININ YAŞAMA AİLEYE ETKİLERİ
Bu yüzyıl içinde karşılaştığımız durumları irdeleyeceğim biraz. Muhtemelen yazıyı okuyunca içinde sizlerden bir parça ( gerek misafir olarak gittiğiniz gerek misafir olarak ağırladığınız vb.) hatıra bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
Öksüz olarak büyüyen babam bir üst köyümüzde yaşayan annemi kaçırarak evlenmiş. Ciddi problemler yaşatan bu kaçırma işi daha çok dallanıp budaklanmaması adına babamın yaşamına, ayakta durmasına katkı sağlayacak , onu bir nevi korumaya alacak öz olmayan babamın ağabey, bizim amca diye bildiğimiz üçüncü dereceden bir akrabamızın destek vermesi (Düzce merkezde iki odalı da olsa bir ev kiralayarak içinin döşenmesi, nikah işlemleri vb.) ile şehirde yaşamaya başlarlar. O günün koşulları, refah seviyesi çok iyi olmasa da iki çatal bir kaşık, iki döşek bir yatak misali karınca kararınca bir aile olmuş yani şehirde yaşamaya başlamışlar.
Bugün bile gerek hastalık gerek başka sebeplerle eğer büyükşehirlerde bir işimiz varsa ne yapar eder orada bir akraba tanıdık bulmaya çalışmışızdır.
Babamın kız kaçırarak evlenmesi ve yaşamını şehirde geçiriyor olması bu manada gerek anne tarafımız gerek babamın kendi köyü efradı için adeta bir köprü vazifesi yapmıştır. Bir vesileyle şehre gelen akraba eş dostun sığınağı, dinlenme yeri hatta karnını doyurma yeri, aynı gün işi çözülmediyse gece konaklayacağı bir yer olmuş evimiz. Bu durum uzun yıllar devam ettiğini hatırlıyorum. Düşünün bu durum birkaç kişiyle asla sınırlı değil . İki köyün efradı peyderpey bu dönenceyi tekrarlıyorlardı. Şuan aklıma geldi de bu hareketlilik ister istemez evin oturmuş sakin düzenini altüst ediyordu. Yani kalmalı misafirliklerde ki ben ve kardeşim baya büyümüştük o zamanlar. Misafirleri rahat ettirebilmek için kendi yataklarımızdan fedakarlık yapardık. Çocukluktan olsa gerek ben bu düzen bozulmasından pek haz etmez bazen homurdanırdım. Yine bildiğim kadarıyla öyle ahım şahım bir gelire de sahip olmayışımız babamı zora soktuğunu görebiliyor hissedebiliyordum. Ayrıca bu arada annemin hakkını da yememeliyim ki o süreç içinde bahse konu misafirlerimizin kirlenmiş kıyafetleri usulüne uygun temizlenip yıkanması, özellikle büyüklerin pantolonlarının ütülenmesi, ayakkabılarının temizlenmesi yada boyanma işleri de kültürümüzden gelen bir gelenek olarak annem tarafından üstlenilmiş layıkıyla yerine getiriliyordu.
Takdir edersiniz ki insan daima kendi evinde rahat eder huzur bulur. Ama anlattığım durumlardan dolayı bizim evimiz üstlendiği bu görevler nedeniyle çok huzurlu olamıyordu. Altını özellikle çizerek belirtmek istiyorum ki rahmetli babam bu süreçler içinde bir kez dahi öf, puf diye asla hayıflanmamış huzursuzluk çıkarmamış, elinden gelenin fazlasını yapabilme çabası gösteriyordu. Bu babamın genlerinde olan olgunluğun bir parçasıydı adeta.
Bu gün düşündüğümde bahse konu durumlar aslında bir bereket vesilesiydi.
Hadi bir özeleştiri yapalım. Kıyaslayalım mı ?. Bu günün şartlarında üst üste beş altı gün beklenmedik misafir gelse maalesef belli etmemeye çalışsak da içimizde hafif bir memnuniyetsizlik oluşuveriyor.
Bütününü düşününce eski insanların daha verici, daha ferasetli olduğu tartışılmaz diye düşünüyorum.
Bizlerin de bu olgunluk için de hoşgörü sahibi olmamız gerekiyor. İlmi açıdan misafir bereketiyle gelir söylemini unutmamamız gerektiğini, bir birimize elimizden gelenin fazlasıyla yardım etmeye çalışmamız gerektiğini, çocuklarımızı da bu bilinç ve sorumluluk içinde yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.01.2023
26.11.2022
15.11.2022
8.11.2022
24.10.2022
18.10.2022
20.09.2022
13.09.2022
8.09.2022
31.08.2022