MANEVİ İKLİM ve YAPILABİLECEKLER

  • 21.04.2022 12:38
  • (3)

MANEVİ  İKLİM?

Kelime ilk  anda  mevsimsel bir döngünün parçası gibi algılansa da anlatılmak istenen o mana değildir. Hatta ziyaret etme imkan ve fırsatı bulanlar bilir kutsal topraklar diye adledilen Mekke-Medine’ye de atfedilen mekanlardaki ruhani durum da denilebilir ki ben şuan içinde bulunduğumuz Ramazan ayı (oruç) üzerine birkaç şey yazmak istedim. Aslında bu manada ki yazımı keşke ramazan içinde kaleme alabilseydim diye hayıflanmıyorum diyemem ama nasip değilmiş diyerek bundan sonraki ramazanlarda aklınıza gelmesi temennilerimle yazacağım.

Ramazan ayı neden manevi iklim ? 

Müslümanların diye sınırlandırmak istemediğim  bunu özellikle başka inanç mensuplarının Müslümanların tuttuğu oruç konusunda saygılı olmaya gayret etmesini ilgi tutabilirim. Nedendir tam olarak bir tespit yorumlaması yapamayacağım Ramazan ayı  bana göre bilinçaltından otomatik disiplinin hakim olduğu, ibadetlerin misliyle arttığı, dayanışma, yardımlaşmanın nerdeyse pik yaptığı, hayrr hasenat konusunda yarışa girildiği buna bağlı olarak da ruhani olarak bir rahatlamanın yaşandığı net olarak belli olan bir iklimden bahsediyorum ben.

NELER YAPIYORUZ?

Bazı mucizelerin göz ardı edilemeyeceği şeyler oluyor ki muhtemelen buna hepiniz şahitlik etmişsinizdir. Mide açlığının yanı sıra göz açlığının da ön plana çıktığı, ekonomik sıkıntıda olanların bile bir vesileyle o sofralarına bereket yağdığı  dolu dolu sofralar donatıldığı bilinen bir gerçektir. Yani halk arasında ‘’ Ramazan bereketi’’ diye adlandırılan durum kendi kendine gerçekleşiyor.

İKRAMLAR-DAVETLER.

Aileler bütçelerine   göre öncelikle aile büyükleri olmak üzere akrabalar, komşular, arkadaşlar, dostlarını iftar yemeği daveti yollar bir arada olmayı bir çeşit adet haline getirirlerdi. Ya da   ekonomik durumu iyi olanlar bu davetlerini bir mekan kiralayarak da gerçekleştirebiliyordu. Şahit olmuşluğum katılmışlığım da vardır. Ana amacın sadece aç karnı doyurmak olmadığı birlik beraberliğin  öne çıkarıldığı bu tür organizasyonlar elbette ki etkili oluyor iz bırakıyor.

Başka şeyler de yapılabilir mi?

Evet yapılabilir. Hem de öyle hoş öyle anlamlı olur ki diyerek yaşadığım bir durumu kısaca özetlemek istiyorum. Okuduğunuz da ne demek istediğimi daha net anlayacağınıza eminim.

Temel olarak bilinen şudur :  hemen her evde iftar için mutlaka bir çorba çeşidi masanın olmazsa olmazıdır. Ve salata, ve gücü ölçüsünde 2. 3. Yemek çeşidi ve tercihe göre değişebilen ( bizim evde doğal olan tercih edilir)içecekler. Limonata,  komposto vb. Menü.

Geçen yıl beraber çalışmaktan her zaman onur duyduğum mesai arkadaşlarım ki halen irtibatımız kopmamış devam etmektedir. Sevgili Selçuk DEVELİ ve kankası Sevgili Serkan İPEK arkadaşlarım bir ramazan akşamı iftar saati yaklaşırken telefon ederek ‘’ evde misiniz? ‘’ diye sorup, iftara onbeş dakika kala ellerinde pideleri ‘’ illaki içecek bir tas çorba vardır’’ diyerek hanemi şereflendirmişlerdi. O anı kelimelere döküp anlatmam mümkün değil. Öyle sevinmiş öyle mutlu olmuştum ki bana bir çuval altın verseler bu kadar mutlu olamazdım. İftar sonrası onları yolcu ederken kendi yüzlerine de söylediğim ‘’ arkadaşlarım an itibarıyla sevap heybenizi nasıl doldurduğunuzu bilseniz şaşırırsınız’’ demiştim. Ki inancım gereği bunun böyle olduğuna inancımdan zerre şüphem olmamıştı. Bu hamleyi düşünüp o adımı atmak. Bundan güzel hangi fiil olabilir ki?  Vefa,  ziyaret,  gönül almak,  paylaşmak. Adına jestmi dersiniz bilmiyorum. Hareketin kralı buydu. Yaşadığım sürece unutmayacağım tartışılmaz bir gerçek.

Bu araya ufak bir bilgiyi de sıkıştırmazsam vefasızlık olur. Daha önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacak hani adeta köprü vazifesi gördüğümüz şehir hayatımızdan bahsetmiştim. İşte o günlerden net hatırladığım şu : Naifliklerinden olsa gerek bir vesileyle bizim evimize konuk olarak gelecek kişi  eğer karnı açsa o zamanlar çok yaygın şekilde kullanılan ‘’ekmek mendili’ diye de bilinen  büyük bir mendile bir somun alıp sararak kapımızı çalarlardı. Yani ben yada biz geldik ama karnımızda aç mesajını böyle naif bir şekilde verirlerdi. Ve hane sahibi durumu anlar gereğini yerine getirirdi. Özellikle rahmetli dedem (annemin babası) bu manada tam otoriteydi diyebilirim.

Peki İlhami sen hiç böyle bir şey yaptın mı?

Sanırım bu işler nasip meselesi. Maalesef ben yapamadım ki yapmayı çok isterdim. Çok haz etmediğim  yemek seçmek gibi kötü bir huya sahibim. Dolayısıyla yemekli bir organizasyona katılmam bana sıkıntı yaratabiliyor. Buda karşı tarafa memnuniyetsizliğim gibi bir algı yaratmaması için  arkadaşlarımın yaptığı gibi çat kapı ‘’TANRI MİSAFİRİ’’ fiilini hiç gerçekleştiremedim ve şuan düşünüyorum da nelerden mahrum kalmışım diye hayıflanıyorum. Bundan kral hangi hareket fiil olabilir ki?

SONUÇ:

Bu ramazan ayı geçti gerçi ya en azından önümüzdeki ramazan aylarında aklınıza gelmesi  hatta bu tür fiiller için illa ramazan ayının beklenmemesine dikkat çekmek adına yazdım işte.

Ve 2 Mayıs pazartesi günü birinci gününü kutlayacağımız  ramazan Bayramı (diğer söylemle Şeker Bayramı)  tüm Müslüman alemine, insanlığa, akraba eş, dost, komşularıma hayırlar getirsin inşaellah diyerek şimdiden tebrik ediyor her birinize ayrı  ayrı  selam sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (3)

  • Selma Karlı
    Selma Karlı
    22.04.2022 04:45

    Ramazan'da "Cat- kapı" devri tarihe gömüldü sanıyorum. Bu ekonomik gidişat; hele pandemi sonrası hayata adapte olmak hem sosyal açıdan hem ekonomik açıdan istikbal vaadetmiyor. Ekonominin durumunu ve halkın konumunu yazılarınızda dile getirebilir mısınız. Ekonomik ve sosyal açıdan nereye gidiyoruz..?Nereye uçuyoruz?

  • Selahattin Yılmaz-Sakarya
    Selahattin Yılmaz-Sakarya
    22.04.2022 04:21

    Ramazanda ki manevi iklimi "Otomatik disiplin" olarak yorumlamışsıniz. İfade tam mübarek ramazanla örtüşüyor. Ancak bu Ramazan'da sokağın bunu teyit etmeyen manzaralara dolduğunu üzülerek şahit oluyoruz İlhami Bey kardeşim. Lokantalarda "Perde Kalkmış" Bu Ramazan'ın ruhuna uymuyor. Bunu iyi irdelemek lazım .Ramazan'da bizim toplum böyle değildi üstelik. Sizce bize NE OLUYOR!...Selam ve saygılar.

  • Şaban Beyler
    Şaban Beyler
    21.04.2022 14:00

    Birlik/beraberlik ve dayanışmamızın artması dileğiyle güzel makale ellerinize sağlık

Resmi İlanlar