WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05322741316

Ömür BİLGİN

Ömür BİLGİN
Ömür BİLGİN
Tüm Yazıları
MAZİDE KALAN ‘DÜNLERİMİ’ ÖZLEDİM
11.02.2025
260
Eskilerin kendileri için değerli olan her şeyi misafirleri için saklama gibi adetleri vardı. Misafire o kadar çok değer verilirdi ki; odaları bile ayrı olurdu.

Ben çocukluğumu özledim… İçinde çocukluğum ve sevdiklerim olan günleri…

Eskilerin kendileri için değerli olan her şeyi misafirleri için saklama gibi adetleri vardı. Misafire o kadar çok değer verilirdi ki; odaları bile ayrı olurdu. O odaların kapıları kilitlenir, kimseleri sokmazlardı misafirden başka. Adı da misafir odasıydı.

Büyük vitrinler vardı; danteller serilir, biblolarla, sarı kahve fincanlarıyla süslenirdi. Koltukların ve 12 kişilik masaların üzerleri kolalanmış dantellerle, örtülürdü. Mutfaklarda raflar vardı, iki ve üç katlı. Çiçekli tabakların dizildiği, baharat takımları, cıvıl - cıvıl altlıkları sıralanan çay bardakları… Rafın yan tarafına rengarenk cezveler asılır, siniler dizilirdi. Ahhhh mümkün mü dönmek o eski günlere? Keşke mümkün olsa…

Her şeyin tadı tuzu eskide kaldı...

Benim çocukluğumda kapılarımız hiç kapanmazdı, kilit vurulmazdı. Dış kapılarımıza tüller asılırdı, ‘sinekler girmesin’ diye. Dışarıdan bir ses; "hadi kapıya, çay hazır…" Huzur dolu kapılarda oturmalar olurdu, ellerinde dantel yapan kadınlar... Ya çocuklarına çeyiz hazırlıyordur, ya da misafire güzel görünsün diye evlerine. Samimi ve sıcacıktı komşuluklar. Nerede eski insanlar, nerede güven dolu kalpler.

Hiç eskimeyen nostalji şarkılarımız vardı bizim. Mesela Coşkun Sabah "anılar" diye... Çok sevdiğim çocukluğumun şarkısı. Duvarlarda, kendi elleriyle işlenmiş etamin panoları, teyp üstüne sıralanmış karışık kasetler.

Başucumuzda yanan odun sobasını, naftalin kokan etamin ile işlenmiş uzun yastıklar. Geçmişin güzellikleri işte... Huzur ve tarih kokan evlerimiz.

Çocukluğumuzun bisküvili pastası vardı mesela, belki de kaçımızın doğum günü pastasıydı… Vazgeçilmeziydi bizim çocukluğumuzun… Bana göre milli pastamızdı...  Ahhh, o eskilerin tadı hiçbir şey de yok.

Evlerimize sinema keyfi getiren televizyonlarla yeni tanıştığımız yıllar. Televizyonun üzeri dantelli örtüler örtülürdü. Bir iki biblo konur, her gün silinir ve temizlenirdi. Çünkü, evin en kıymetli eşyasıydı televizyonlar. Hatta kilitli dolaplar yaptırılırdı, televizyonu içine koyup, korumak için.

Hatıra defterlerimiz vardı bizim, her sayfası ayrı ayrı renkli. ‘Canım arkadaşımla’ başlayıp, ‘sepet - sepet yumurta, sakın beni unutma’ ile biten. Hiç tekrarı olmayan güzel dünlerimizdi.

GEÇMİŞ GÜZELDİ…

 Geçmişe giden bir otobüs olsaydı, ilk yolcusu ben olmak isterdim... Ya siz..?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Yaren

    Yaren

    11.02.2025 11:53

    Elbette hepsi güzel, hepsi tatlı bir anı olarak gerilerde kaldı. Ancak zaman çok kılmatli bir kavram değilmi. Geçmiş geride, gelecekte önümüzde duruyor. Hayat sonsuz bir yimdili DOSDOĞRU yaşamak çevremizede huzur vermek olsa gerek. Yaşadığımız her dakika ALLAH tarafında bize verilen bir hediye aynı zamanda bir imtihandır. Ne mutlu DOSDOĞRU YAŞAYANLARA hoşçakalın hanımefendi

Yazarlar