- 17.12.2021 16:11
- (2)
Çoğu zaman ne yazmam gerektiği konusunda biraz tereddüt yaşarsam o günkü haberleri takip etmek bana çıkış yolu oluyor. Bu defa da öyle yaptım ve günlük haberleri dinliyorum.
İktidara yakın haber kanalları (gazete ve TV) her şeyin gayet normal olduğunu ve hatta normalin de üzerinde bulunduğunu bildiriyor. Büyüyoruz, dünyanın sayılı ileri ülkeleri ile başabaş durumdayız diyorlar.
İktidarın karşısında bulunan muhalefete yakın kanallar ise onlar da durumun hiç de iyi olmadığını seslerinin çıktığı kadar haykırıyorlar.
Merak ettim, kimlerin dediği doğru, kimlerin dediği noksan diye. Elle tutulur, gözle görülür konularda kısa bir araştırma yapma ihtiyacı duydum. Gelin beraberce siyasetin penceresinden değil de hayatın penceresinden bir bakalım, karşımıza neler çıkacak.
1- TARIM. Gerçekte bir tarım ülkesi olmamıza rağmen yıllara sari tarımdan uzaklaştığımız gözleniyor. İktidar verilerine göre topraktan ve tarımdan uzaklaşmamız sebebiyle Bulgaristan toprakları büyüklüğünde bir alanı tarım alanı olmaktan çıkarmışız. Artık yeterince buğday, arpa, mısır, nohut, mercimek, fasulye, pirinç, bulgur üretmiyoruz. Hatta sebze ve meyve üretimimiz de yeterince değil. Birçok ürün ithal yollarla piyasaya sürülüyor. Bu ürünlerin ithal yollarla temin edilmesi de fiyat konusunda sıkıntı oluşturuyor.
2- SANAYİ. Sanayi girdileri dövize dayalı olduğu olması sebebiyle piyasa istikrarını sağlamada zorluk çekiliyor. Ayrıca sanayii canlı tutacak olan elektrik, yakıt, vergi gibi konular yüksek rakamlar oluşturduğu için ucuzluk sağlanamıyor.
3- TEKNOLOJİ. Henüz istenilen seviyeye gelmemiş olmamıza rağmen bu alanda güzel şeyler yapabiliyoruz. Ancak bu durum halkın refah seviyesinin yükselmesine istenilen seviyede katkı sağlayamıyor. İlerde beklentimiz fazla.
4- HALKIN GELİR DURUMU. Halkın gelir durumu istenilen seviyede değil. Ülkede %10 luk bir kesimin gelir seviyesi çok yüksek. Geri kalan %90 lık kesim ise yokluk ve yokluk sınırı altında bulunuyor. Bu veriler resmi rakamlardan alınan verilerdir. Örneğin 10 milyona yakın işçi kesimi asgari ücret ile çalışmakta ve geçinmek zorunda kalmaktadır.
5- ENFLASYON. Çarşı pazardaki enflasyon ile iktidar verileri enflasyonu arasında ciddi bir uçurum bulunmakta. İktidar verilerine göre %20 lerde olan enflasyona göre piyasalardaki enflasyon %50 nin de üzerinde. Hatta bazı ürünlerde bu oran %200 ü bile geçmekte.
Daha birçok maddede ele alınacak konularda durum çok iç açıcı değildir. İktidar elbette icraatlarının doğru olduğunu söyleyecektir. Muhalefet de kendi görüşlerinin doğruluğunu iddia edecektir. Lakin gerçekler yaşananlarla anlaşılır, anlaşılmaktadır.
Lale devirleri insanlara mutluluklar getirmiyor. Evet, bir gurup insanın saadetine yarıyor ama çoğunluk çok daha farklı yaşamak zorunda kalıyor. Emperyalist düşünce halkın ezilmesinden yana sıkıntı duymaz. Bilakis halkın ezilmesini onların kontrol altında tutulması için bir yol olarak görür.
Ama biz Müslümanız ve inanç yapımız kardeşlik içinde olmamızı emrediyor. Kazananların kazandıklarından infak etmelerini emrediyor. Müslümanı da “gayba inanan”, “namaz kılan” ve “kendilerine verilenlerden infak ederler” diye tanımlamaktadır.
Emir ve tavsiye ortada, biz de ortadayız. Şöyle kendimize bir bakmamız ve nerede olduğumuzu görmemiz gerekmez mi?
Selam ve hürmetlerimle
Yorum Yap