
05322741316
Remzi ERDEM
Bu konularda yazı yazmak biraz zor. Çünkü insanlarımızın beyinleri farklı çalışıyor ve “ak”ı kara, “kara”yı ak zannedebiliyor. İşe o yüzden “zam” konusunda bir şeyler karalamak zor oluyor. Hele trollerin ağzına düşmek… Adamların işi hakaret etmek sadece. Neden hakaret bile ettiklerini bilmiyorlar. Ben söyleyeyim de gerisi önemli değil hesap ediyorlar. Nasıl olsa sırtları kuvvetli ya. Bir de bu fotomontajcılar var. Onlar da bir alem. Ne demeli bilmem ki.
Ülkemizin, yaşadığımız şehrimizin, sokağımızın hatta evimizin bin bir çeşit problemi var. Bunların en başında çarpık kentleşme ve bozuk mimari gelmektedir kanaatimce. Ekilebilir alanları yok ederek, topraktan uzaklaşarak yeni ama sıkıntılı bir dünya kurmak için gayret gösteriliyor.
DÜZCE’NİN ADI “YEŞİL DÜZCE” İDİ…
Gelin kendi yaşadığımız Düzce’mize bir bakalım. Benim gibi yaşı biraz ileri olanlar iyi bilirler. Eskiden Düzce’nin adı “yeşil Düzce” idi. Hemen her yer gerçekten elma, erik, armut, kiraz gibi sayısız ağaçlarlar dolu idi. Caddeleri çınar ağaçları süsler, yazın sıcağında ağaç altlarında insanlarımız serinlerdi. Şimdilerde sadece özlemini duyduğumuz o dünyadan eser kalmadı. Metek köyü (Koçyazı mahallesi), Dereli köy, Beyciler, Sarayyeri, Akınlar, Mergiç, Darıyeri ve daha birçok köyler mahalle oldu ve ekili alanlar imara açılarak bina ama yüksek katlı binalarla doldu. Topraktan uzaklaşan insanlar eskiden bahçesinin bir kenarında ektiği domatesi artık manavdan parasıyla alıyor. Pardon bugünlerde alamıyor. Çünkü domates çok pahalı hale geldi. Tabi öyle olur. Sen topraktan uzaklaşırsan sonucun böyle olması kaçınılmaz olur.
Belediyemiz bir yandan şehri güzelleştirmek için adımlar atarken bir yandan da yeşili yok etmek için bilmeden adım atıyor. Önüne gelen ağacı derin budama yaparak adeta ölüme terk ediyor. Tamamen betonlaştırdığın yolda bulunan ağacı derin budama yaparsan o ağaç yeniden nasıl kendine gelecek. Bakımını yapabilirsen olur diyeceğim ama ben o ağaçların bakımlarının yapıldığını hiç görmedim. Hatta bazı kendini bilmez insanlar nasıl olsa belediye bunları odun haline getirdi diye koparıp bir kenara attığı ya da dükkanının önünü kapatıyor diye söküp attığı ağaçların olduğunu da biliyoruz.
İşin garibi okullarımızın bahçelerinde de ağaç yok. Her yer beton. Çocuklarımız ilerde ağaç diye bir varlığın olmadığına inanacaklar.
Ne dedik konu nereye vardı. Zamlardan söz ediyorduk. İktidar üretmekten bahsediyor ancak üretim yapmıyor. Üretim yollarını kapatıyor. Ben bahçeme salatalık dikmeye kalksam, ithal tohum almak zorundayım. Yerli tohum kullanmak birkaç sene önce çıkarılan kanunlarla yasak hale getirildi. Gübre alamıyorum, çünkü gübre fiyatları anormal seviyele fırladı. Halbuki güneyde dünyaya bile yetecek kadar gübre dağları bulunuyor. Ama işletmiyoruz. İthal alıyoruz.
İTHALAT DEĞİL ÜRETİM…!
Daha birçok konuda dışa bağımlı hale geldik. Yabancı paralar bizim paramız karşısında değer kazandıkça yurt dışından aldığımız malların da fiyatları artıyor. Bunun önüne geçebilmek için ithalat değil üretim gerekiyor. Üretim kapılarını kapattığımız için bu zamlara engel olamıyoruz. Şimdi iktidar bazı ürünlerde KDV yi %1 e indirmiş. Eğer kontrol olmazsa bu adım da ucuzluk getirmeyecektir. Söylemedi demeyin. Yaşarsak göreceğiz.
Son söz olarak söyleyeyim ki toprak ile ilişkimizi yeniden düzenleyebilirsek yani üretime geçebilirsek işte o zaman ucuzluğa kavuşma ihtimalimiz doğacaktır.
Selam ve hürmetlerimle
(İstanbul Şubat 2022)
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Murat UYGUNHayatını Boşlama Yaşayarak Büyü 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TEKKuşların da Başkenti! 13.06.2025 Tüm Yazıları
-
Doç. Dr. Selahattin ATEŞNEDEN GÖZÜ YAŞLI BİLİNEMEDİ !.. 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alaattin SİVRİOĞLUDüzcespor'un Perde Arkası Başarısı ve MUŞSPOR 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Emin SÖNMEZOĞLUMÜSLÜMAN GENCİN ÖZELLİKLERİ 23.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin ARPACISANATIN ‘EN’LERİ 3.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ömer Faruk YILMAZTime to play-off 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ömür BİLGİNKendimden özür diliyorum… 11.04.2025 Tüm Yazıları
-
Asuman KARAŞABANOĞLU"ENVER GÜLSOY" U UĞURLARKEN !.. 18.02.2025 Tüm Yazıları
-
Erol TAYHANOLMASI GEREKEN “BU !..” 25.10.2024 Tüm Yazıları
-
Ekrem ŞAMAGALİÇYA’DAN DERS ALMAK !.. 19.09.2024 Tüm Yazıları
-
Remzi ERDEMAKIL ETMEK 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Prof. Dr. Ali ATEŞErdemlilikte Yarış BİRLİK VE BERABERLİKTİR 10.05.2024 Tüm Yazıları
-
Aydın KOÇGAZZE: ‘DÜNYA BAKTI, GÜNEY AFRİKA YAPTI’ 9.05.2024 Tüm Yazıları
-
Kemal SOYLUŞOFÖR DEDİĞİN HER ARABAYI KULLANMAZ MI? 1.05.2024 Tüm Yazıları
-
İbrahim BİLGİNOY NURCANUM 11.03.2024 Tüm Yazıları
-
Kadriye Polat KIYĞILAh Be ZAMAN !.. 10.09.2023 Tüm Yazıları
-
Yusuf BİLTEKİNNİĞDE SENİ ÇAĞIRIYOR 23.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ömer EMECANKOCAALİ - DÜZCE 17.04.2023 Tüm Yazıları
-
Atilla GÖSTERİŞLİANNEM BİZİ DEPREM BÖLGESİNE GÖTÜRDÜ 25.02.2023 Tüm Yazıları
-
İlhami HANİÇİNİZDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRMEYİN! 26.01.2023 Tüm Yazıları
-
Nejat ÖZSOYBİR HAFIZA MEKÂNI OLARAK HACI İHSAN’IN İHTİYARLAR KAHVESİ 19.06.2021 Tüm Yazıları
Kemalettin Sarı
Remzi Bey yazınız "cuk" oturmuş. Bugünü anlatıyor. Tebrikler.Eliniz Elinize ve yüreğinize sağlık.