WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05322741316

Metin ARPACI

Metin ARPACI
Metin ARPACI
Tüm Yazıları
SAKARYA...
6.12.2025
166
Yıllar geçti. Babamın işleri yüzünden eskisi gibi gidemez olduk Akyazı’ya. Özlemekle yetindim.

2000’li yılların başında yazlığa giderdik. Daha doğrusu devre mülk vardı. İki haftalığına… O zamanlar ilkokul zamanlarımdı. Orada lunaparka falan giderdik arkadaşlarla. Maç yapardık.

ATV sürerdik. Akşamları çay içerdik çay bahçesinde. Güzel günlerdi ezcümle. Özlüyorum. Ozamanlar nereden bilebilirdim ki yıllar sonra üniversiteyi de bu şehirde okuyacağımı? Gerçi o zamanlar üniversitenin ne olduğunu da bilmezdim.

Yıllar geçti. Babamın işleri yüzünden eskisi gibi gidemez olduk Akyazı’ya. Özlemekle yetindim. 2014 yılının sonbahar aylarıydı. Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü kazanmıştım. Serdivan’dı bu sefer… Bir öğrenci yurdunda kaldım tam 4 yıl. Kimler geldi, kimler geçti.

Değerli isimlerle tanıştım okulda. Akademisyenden akademisyene çok fark vardı. Kimi odasına kabul ediyor, entelektüel sohbet ediyor kimi ise derste söz hakkını engelliyordu.

Üzünç vericiydi tabi. Türkiye’nin sosyal problemlerine değinilmiyordu yeterince. Bir keresinde kantinde otururken üst sınıflardan bir arkadaş derste nasıl sözünün kesildiğini komik bir şekilde anlatıyordu. Tam o esnada bir şey içiyordum ve geri püskürttüm gülmekten.

Arkadaşlar da bana gülmüşlerdi. Bir konudan bahsederken akademisyen başka bir tarafa dönüp ders anlatmaya devam ediyormuş.

Kalem kariyerim açısından da ilklerin şehri oldu Sakarya. Tevafuk olarak Gazeteci Ömer EMECAN Bey ile tanıştım. Sakarya Yenihaber Gazetesi’nde birkaç kez yer ayırdı bana. İlk ve güzel tecrübelerdi. Sonra SAYŞAD ile tanıştırdı. Orada da ilk defa topluluk önünde konuşma yapıyor, şiirlerimi okuyordum. Her ayın ikinci cumartesi günü Sakarya İl Halk Kütüphanesi’nde idi. Evet yanlış hatırlamıyorsam öyle idi ve hala devam ediyor olmalı.

Sosyoloji bölüm dergilerinde de şiirlerim ve röportajım yayınlanmıştı. Bu da bir ilkti. Derginin adı ‘Sosyal Fabrika’ idi. Sonraki yıllarda ise bölüm dergimizin adı ‘Derki’ oldu. Orada da vardım. Tayfun Hoca şiiri severdi. Derslerine başlamadan önce şiir okutma kararı almıştı. Ben de kendi şiirimi okumuştum. FARKINDA DEĞİLDİN… Tez savunmasında beni sevdiğini söylemişti hocamız. Şiirle uğraştığım için… Sonra okul bitti, epeydir görüşmüyoruz.

Geriye dönüp baktığımda çok fazla anlatılacak var. Katıldığım satranç turnuvaları, izlediğim maçlar, kongre merkezindeki programlar, beni etkileyen ve bana uzak olduğu için eserlerime ilham olan kadınlar, sosyoloji ve felsefe bölümlerinin sosyal faaliyetleri, Ender Düşünce Platformu, Atmosfer Sosyal Kundağı ve Osman Abi…

Okuldan arkadaşlarım şimdi neredeler acaba? Çoğuyla görüşmüyorum. Aynı lisede ve ilkokulda olduğum kişiler de vardı üniversitede. Hayat işte… Benim hayatımda böyle özel bir yeri oldu Sakarya’nın. Liseden bir arkadaşımın evleri vardı Karasu’da. Onlarda kalmıştım birkaç gün. Playstation oynuyordu başka bir akrabasıyla. Bense Nazım Hikmet okuyordum.

Hırçın dalgalarına çok tanık oluyordum Karadeniz’in. Kitap okuyanlara ihtiyacı vardı Sakarya, Karadeniz ve ülkemizin. Geriye dönüp baktığımda gene güzel hatırlıyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar